7.Bölüm

80 8 0
                                    

Keyifli okumalar

*

"Bu dünyada her şeye hasret ol. Yârine ol, işine ol, okuluna ol ama asla anne ve babaya olma! Olma çünkü ana baba hasretliği, hiçbir şeye benzemez..."

*

Defne'den

Her zamanki gibi yine öğlene kadar uyumuştum. Sabahına da başımın ağrısıyla uyanmıştım. Bulduğum ilk eşarbı başıma bağladım. Ardından mickey fareli geceliğim ile mutfağa, su almaya indim. Çift kapılı buz dolabını açtım ve evdeki diğer her şey gibi yine siyah olan sade sürahiden buz gibi suyu alıp lıkır lıkır içtim. Bu evdeki her şey, hatta hizmetçilere kadar siyahtı. Gerçekten doğru söylüyorum; hizmetçileri siyahiydi! Adamın öyle bir siyah tutkusu vardı ki sırf kombini bozulmasın diye gitmiş ta Afrika'dan hizmetçi getirmiş. Adamlar Türkçe bile bilmiyordu. Tek bildikleri kelime günaydın ve size de idi. Kahvaltı hazırlayın diyorum, "Guneydinler" diyorlar. Akşam yemeği hazırlayın diyorum, "Size de" diyorlar. Ne yapalım, bu duruma da alışmalıydım. Hizmetçilerle anlaşamadığım için kendi kahvaltımı kendim hazırlıyordum. Normalde dolapta ne varsa silip süpüren ben, bu defa ağzıma bir lokma bile koymadım. Bu evde her sabah kahvaltısı vakti gelince aklıma annem, babam ve biricik kardeşim Rüzgar geliyordu. Her geçen gün onlara olan özlemim daha da artıyordu. Bugün bir şekilde ne yapıp ne edip onlarla görüşmenin bir yolunu bulmalıydım. Alelacele mutfağı terk edip hazırlanmak için odama çıktım. Dolabın kapağını açar açmaz elime ilk gelen pembe ve beyaz çiçek desenli tişörtü üstüme geçirdim. Ardından da gök mavisi yırtık paçalı momjean giydikten sonra komodinin üstündeki bana bırakılan arabanın anahtarlarını aldım. 

Ferman'a gözükmeden garaja indim. Bana bir arabanın bırakıldığını biliyordum ama garajdaki lüks arabaların hangisi olduğunu bir türlü seçemedim. Anahtarların arasında bir de alarm kumandası vardı. Kumandayı havaya kaldırıp open yazan tuşa bastım. Arkalardan bir ses geldi. Demek bana bırakılan araba da bu lüks garajda idi. Arabanın yanına gidene kadar alarm kumandasını bir açtım, bir kapadım. Bir açtım, bir kapadım. Sesin geldiği yöne baktığımda ise ufak bir şok yaşadım. 1960lardan fırlamış, kırmızı-hatta kıpkırmızı- top, ufacık bir araba karşımdaydı. Tam emin olmak için bir kere daha alarm kumandasına bastım. Gerçekten de araba buydu. Buna binmekten başka çarem yoktu.

 Ferman'a yakalanmadan buradan çıkmam gerekiyordu. Tam harekete geçecek iken garaj kapısının sesi kulaklarımı doldurdu. Anlaşılan Ferman arabasını almaya gelmişti. Sağıma soluma baktım. Benim Vosvos'un yanındaki Audi, Ferman'ın arabası idi. Arabaya doğru yaklaşıyordu. Sabahtan gördüğüm mat ve siyah kundurasının sesi kulaklarımın derinlerinde çınlıyordu. Panik atak olduğum için bu tür film sahnelerine bile dayanamazken, şu an sanki o film sahnelerinden birini çekiyor gibiydim. Umarım bir yönetmen araya atlayıp da"KESTİK!" diye bağırırdı. Şuan garajın neresinde olduğunu anlamak için hafif kafamı koyduğum yerden çıkarıp sağıma soluma baktım. Önce yavaşça sağa döndüm. Sola döndüm ve karşımda bana ne yaptığımı anlamak için şaşkın şaşkın bakan Ferman'ı gördüm. Derin bir nefes alarak kendimi binemediğim kırmızı Vosvos'umun bağrına bıraktım.

Ferman'dan

Sabah yataktan kalktığımda, neden ise onun o cırtlak sesi kulaklarımı doldurmuyordu. Normalde seslendirdiği pis pis şarkılarla uyanıyordum. Ama bu defa öyle olmamıştı. Acaba dün gece başını çok sert vurdu da üst üste ağrı kesici atmaktan komaya mı girdi? Ama bu benim için rüya olurdu. Şaka bir yana da gerçekten kız ortalarda yoktu. Sırf merakımdan, dolabımdan aldığım en sevdiğim renk olan siyah takımı üstüme geçirir geçirmez odasına doğru harekete geçtim. Şu bir türlü edinemediğim kapı çalma alışkanlığım olmadığı için yine kızın odasına bomba gibi düştüm. Odada yoktu. Sesi soluğu da çıkmadığına göre kesin evde değildi. Evden gitmişti! Her ne kadar onu istemesem de bu evde tutmalıydım. Zor kullanarak her şekilde tutardım ama babam bu defa bana patlayacaktı. Çünkü babam, varsa yoksa işi için çalışır dururdu. Bir an aklıma komodinin üstüne indirdiğim külüstür Vosvos'un anahtarları geldi. Komodinin üstüne baktığımda ise yerinde yoktu. Anlaşılan külüstür vosvos ile kaçmayı planlıyordu. Kendi arabamın anahtarlarını alır almaz evimin garajına indim.

A'VAZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin