15.Bölüm

50 6 0
                                    

keyifli okumalar.

*

"Ben kendimi iyi hissetmiyorum da, bu normal mi?"

*

Defne'sini orada öylece bırakmak her ne kadar içine sinmese de onun onayını alarak, sevdiği adamın kucağında bindi o arabaya Beril. Ayağının acısını yeni yeni hissetmeye başlamıştı belli ki. Kafasını hafifçe acının kendini hissettirdiği tarafa doğru çevirdiğinde, hastaneye gidene kadarki süre içerisindeki ciddi anlamda oluşacak olan kan kaybının söz konusu olduğunu anlamıştı. Yavaş yavaş gözünün önü kararıyordu. Onu hızlı bir şekilde beni hastaneye yetiştirmeye çalışan Devran'a sesinin çıktığı kadarıyla seslendi Beril.

"Devran."

Hemen arabayı yolun müsait olduğu bir yerde sağa çekerek Beril'e döndü;

"Efendim? Bir problem mi var?"

Git gide iyice konuşamaz olmuştu. Zor da olsa "Ben kendimi iyi hissetmiyorum da, bu normal mi?"

Devran'dan

Kan kaybından kendinden geçiyordu. Onu o şekilde görünce kan beynime sıçramıştı. Ben hastaneye yetişmenin derdine düşmüşken, hastaneye gitmemin asıl sebebini unutmuştum. Eğer bana seslenemeseydi, sessiz sedasız kan kaybından sızıp gidecekti. Hemen arabadan inip arka kapıyı açtım. Ona yaklaştıkça da titrediğini fark etmiştim. Hemen üstümdeki ceketi indirip ona sarıverdim. Daha sonra da ayağına saracak herhangi bir bez parçası aradım. Ben bunları yaparken Beril çoktan kendinden geçmişti bile. Hemen hızlı bir şekilde ayağına saracağım bir malzeme aramaya devam etmiştim.

Şu anki durumuma baktığımda o aradığım lanet olası kumaş parçasını bulamayacağımı anlamıştım ve yeni şeyler türetmeye başlamıştım. Aklıma gelen tek şey o anda gömleğim olmuştu. Hemen soyup ayağına sardım. Daha sonra da kravatımla da yaranın üzerine gelmeyecek şekilde bağladım. Bu işlemi de uyguladıktan hemen sonra da direksiyon başına geçip son sürat hastaneye sürdüm.

On beş dakika sonra

Hastanenin önüne vardığımızda, daha arabayı durdurmadan açtım kapıyı ve bir an önce attım kendimi arabadan. Hemen arka kapıyı açarak hiç düşünmeden Beril'i kucakladım. Binaya doğru kucağımda baygın bir kadınla ve üstelik üzerimde bir şey yok iken koşarak ilerledim. Binaya giriş yapınca da Bağırmaya başladım;

"Doktor! Doktor yok mu doktor? Biriniz bakın buraya."

Hemen bir sedyeyle bir kaç tane hemşire ve doktor yanımızda belirdi. Çok yavaş hamlelerle Beril'imi sedyeye yatırdım ve tıbbi personellerle birlikte acile doğru sürümeye başladım. Koskoca kırmızı kapıda, kırmızı yazan Acil yazısını görünce personellerden biri benim içeri girmemi engelleyerek diğer hemşirelerin yanına, Acil yazan kapıdan içeri girdi.

Aradan çok geçmeden hemşire olduğunu anladığım bir beyefendi koşarak yanıma geldi ve "Hasta çok kan kaybetmiş. Acil 0rh- kan bulamazsak ayağı, hatta hastayı kurtaramayabiliriz." dedi.

Tahminimce kesik tam damarda olduğu için Beril'i bayağı zorluyordu. Hemen 0rh- kan bulmam gerekiyordu. Kendi kan grubumu da bilmiyordum ki! Hemen karşımdaki hemşireye "Ben kendi kan grubumu bilmiyorum ama gidip öğrenirsek uyuşma ihtimali var."

Hemşire devam etti.

"Hastanın kayıt işlemlerini yapmamız gerekiyor. Önce sizin bir kanınızı alalım, daha sonra da sonuçlarınız çıkana kadar da kayıt işlemlerini hallederiz."

A'VAZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin