VII

164 29 0
                                    

Tamam. Sakinleşmen gerek. Bir parçam seni daha fazla kızdırabilecek bir şey söylemekten korkuyor ama bir parçam da sana karşılık olarak bağırmak istiyor. Bütün parçalarım hiç yardım alıp almadığını merak ediyor. Her tarafından kan akıp bağırırken annen neredeydi? Dairende tek başına mı oturuyorsun?

Peki ne oldu böyle?! Buna ne sebep oldu? Ben asla zarar görmeyi hak ettiğini söylemem, o yüzden sen neden bunu söylüyorsun?

Dikkat dağınıklığı bozukluğum falan olabilir ama bence senin benim gibi manik depresyon ya da ruh hali bozukluğun var, Jungkook!
Bu konuları okudum, uzman değilim ama bence eğer bunu henüz yapmadıysan, bir danışmandan, sosyal hizmet görevlisinden veya bir psikiyatrdan yardım almalısın. Belki o zaman gerçekten aynı şartlarda düşünebiliriz.

Doktorumdan son mektubuna bakmasını istedim ama bu oldukça anlamsızdı. Nabzımı ölçerken şöyle söyledi:
" Bazen kötü durumlardaki arkadaşlar da düşmanca ve kötü davranır "

Senin için endişeleniyorum ve bu konuda hiçbir şey yapamamam berbat bir durum. Belki hiç tanışmadık ve hiç tanışamayacağız ama bence arkadaşın olmak istediğimi gayet açıkça belirttim. O yüzden bana ne olduğunu, ne diye okuldan uzaklaştırıldığını ve bunu ne demeye benim hatam sayıldığını anlatıncaya  dek üzülmeyeceğimi söylüyorum.

Haklısın, Diğer çoçukların birbiri etrafında nasıl davrandığını pek hatırlamıyorum. Hiçbir zaman bir sınıf ortamında bulunamayacağım. Asla lanet bir otobüs durağında bekleyemeyeceğim. O yüzden belki de seni dinlemek için en kötü insan benim. Ama bence sana gerçekten zarar veren insanlarla yüzleşmekten korktuğun için bunun acısını benden çıkartıyorsun.

İkimize bir iyilik yap ve bağırmaya başlamadan önce bana neler olduğunu anlat! Çünkü şimdiye kadarki "İletişim" imiz hakkında gerçekten şöyle hissediyorum: Sana karşı son derece dürüst oldum.

Peki ya sen, Lupus?

Yardımıyla gördüğün o dalgalar gibi her şeyin etrafında dolanarak konuşuyorsun. Kastettiklerini söylemiyorsun! Çekinerek konuşuyorsun. "Basit kulak"larımı zorlamak istemediğini söylüyorsun. Bence yalan söylüyorsun. Sadece eğer seninle tanışırsam tıpkı sana zorbalık yapan insanlar gibi olacağamı düşünüyorsun.

Jungkook, sen bana güvenmeye korkuyorsun.

Bir daha benimle konuştuğunda, gerçekten benimle konuş.
Gerçekten artık bana yazmak istemiyorsan sanırım bu sorun değil. Yani, bu terk edilme olayına oldukça alışmaya başladım.

Her neyse ben ucube kelimesini sürekli duyuyorum. Bu boş odada duruyorum. Bazen burası çok sessiz oluyor. Sen olsan " kör " olurdun. Konuşmamın boşlukları doldurduğunu mu düşünüyorsun? Konuşacak kim var ki?

Bir de biliyor musun? Seni laboratuvar konusunda sıkıştırdığım için özür dilemeyeceğim. Senin bunu görmezden gelmen daha kolay; çünkü başka dikkat dağıtıcı unsurların var. Başka yerlere gideceğin için geldiğin yeri öylece unutman senin için kolay.

Ben buradan asla çıkamayabilirim, Jungkook.
Geçmiş dışında iple çekeceğim ne var?

Sana " gerçek " dünyanın tadını çıkarmanı söylediğim için özür dilerim. Sana insanlarla çevrili olmanın değerini unutmamanı söylediğim için özür dilerim.

Ruhum belki de en baştan sana yazmaya çalışmamam gerektiğini söylüyor. Diğer bütün kapıları olduğu gibi bu kapıyı da kilitlemeye çalışıyor. Sana cevap bile yazmamam gerektiğini söylüyor. Ama sen şimdiden çekip gidiyorsan zaten kaybedecek pek bir şey yok.

Berbat tavsiyeme gelince, sana dik durup dertlerinle yüzleşmeni söyledim. Dertlerinin suçunu bana atman hiç kahramanca değil. Bir pelerin ve masken olabilirdi, Jungkook. Sanırım bundan daha cesur olduğunu düşünüyordum.

Lupus || RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin