1.Bölüm

801 23 51
                                    

Kararsızlıklar silsilesi içinde yeniden paylaştım artık yazdıkça atarım 🤔(inş)
İlk bölümün acizliği sonraki bölümleri okuyun lütfen anlarsınız.;)


İnsanlar doğumundan ölümüne kadar  pek çok evre ,pek çok şey geçirir .Bunu evre olarak ele alırsam bebeklik dönemi,çocukluk dönemi ,ergenlik ve yetişkinlik .Bebekken bazı şeyleri ayırt edemeyiz sonuçta süt çoçuğuyuz ,bakıma muhtaç dünyanın kirli oyunlarından bi haberiz .Bu dönem belkide bizim için en rahat dönemdir .Çocukluk evresi de bir nevi yeni hayata paytak adımlarımızın atıldığı ,yaramazlık seviyemizin doğduğumuz çevreye göre şekillendiği ,ağlayarak istediğimizi  elde edebildiğimiz ya da edemediğimiz çok da şey yapmamak lazım işte
öyle bir dönem .

Eh en gıcık evre ergenlik .Bu evre öyle bir illettir ki seni psikolojik olarak etkisi altına alır içinde senden başka bir sen daha oluşturur , kararlarını kendin vermek için delicesine istek duyup özgür bir ruh haline bürünmenizi sağlar tabi ne derece özgür tartışılır .

Benim ki en berbat zamanlardı şayet mükemmel bir inek potansiyeli örneği taşımıyordum ,kendi halim de okuduğu kitap karakterleri ile aşk yaşayan,en yakın arkadaşı kız olan  (en yakın arkadaşı erkek olanlar esas ,popüler kız olur çünkü)normal biriydim işte  ah birde platonik bir aşığım vardı ki tam normaldim ama benim platoniğim öyle serseri ,kaslı ,okulun en havalı yakışıklı çocuğu değildi .
Tam tersi sessiz ,sakin ,zeki    herkes ten nefret ediyorum benden uzak durun bakışlı bakın "serseri bakışlı" değil kesinlikle uysal ,mecbur kalmadıkça kimseyle konuşmayan yeteri kadar sivilceli ,kassız ,çikolata gibi gözleri olan mis gibi tam bana göre bir çocuktu işte.Ben de  öyle ahım şahım sayılmazdım .Ama işte iki sene platonik takıldım ve o mezun oldu ,çok koymuştu ağır bir depresyon geçirmemiştim ama koymuştu işte gerisi yok ,neyse konumuz benim eski platoniğim değil sonuçta aradan yedi sene geçmiş görsem hatırlamam sanırım .

Konumuz şu ;ergenlik evresini çılgınca yaşayan ,adının Özgür olmasından mütevellit kendini  fazla özgür hisseden benim 'canım'erkek kardeşim .

Çalıştığım kafe de ,(evet bir mezun olarak kendi işimi yapamayan madur bir okul öncesi öğretmeniyim )kendimi rolüme kaptırmış çok güzel bir şekilde çalışırken aldığım telefon ile sinir sistemime bir darbe almıştım .Kafe sahibim sağ olsun çok çatlak bir kadındır .Yani öyle olma sa cosplay bir kafe işletmezdi .Evet Eskişehir'de cosplay bir cafe ,tutmaz diye düşünenlere inat daimi müşterilerimizin olduğu bir para tuzağı .

Bu günkü konsept Serseri  Kız sitili olduğu için kendimi şanslı hissetmem gerekiyor çünkü Ne zaman acil bir işin çıkacağı belli olmuyor .Hayır yani kimono giyip de karşımda ki bara alınmayacağım kesin .
Kısa koyu mavi peruk ,dudağımda koyu bir ruj ,ve koyu bir göz makyajı ,tamamen siyah kargo pantolon ve askılı tişört ikilisi ile bu ortama uyum sağlıyorum .Ah ve vücudumun belirli bölgelerinde olan hint kınası dövmelerini es geçmemek lazım .Çatlak kadın böyle daha ilgi çekici olduğumuzu düşünüyor tabi kendisinin papağan gibi saçlarıyla Ne kadar ilgi çekici olduğunu bilmiyor (!) .

Karşımdaki ışıklı tabelaya bakarken sinir sistemim kan akışlarımı ele geçiriyor resmen ,kod adı :ömür törpüsü 1  yüzünden buraları da gördük ya ne diyeyim .Derin nefeslerimi güzel güzel depolayıp içeri girerken hemen girişindeki Ömür törpüsü 2 beni fark ediyor ve o anki gazla beni görünce mavileri ışıldıyor ama yerler mi yemezler .
"Alâ abla !" müziğin sesine bin basan borazan sesi ile yüzümü buruşturmadan yapamıyorum .

"Pekala malum şahız nerede?"derken elini belime koyup bana yol gösteriyor ona döndüğümde ne yapıyorsun bakışlarıma
" Abla burası aç kurt kaynıyor  ,hem sen neden böyle giyindin şimdi? " ters bir şekilde konuşması ile gülmeden duramıyorum hayır komik olduğundan değil sinir bozucu olduğundan .

"Neyse sakinim ." diyorum ve ilerliyoruz ki ne göreyim benim ömür törpüm bir kızın içine içine giriyor  .Sen daha 18 yaşına bir hafta önce terfi et ve hemen kendini barlara ,kızlara at benim yaşamadığım ergenlik evresini resmen dibine kadar yaşıyor .Ablalık damarım kabarıyor adeta ,ben bu çocuğu namuslu bir  boy yapacağım yerde nelerle uğraşıyorum .

Gözlerimden X ışınları çıkıyor ve kardeşime yapışan bir kaç yaş büyük olduğu belli bu kadını vuruyorum ,evet gözlerim ile ateş ediyorum .

"Abla Özgür çok sarhoş yanlış bir şey yapmasını istemedim sevdiği kızı kıskandırmak istediğini söyledi ama kendinde  değil beni de istemiyor yanında."
ömür törpüsü 2 kulağıma adeta vızıldıyor.
Kendime hakim olamıyorum ve kardeşime yapışan çakma Japon yapıştırıcısını tek seferde ayırıyorum .Biraz fazla sert ayırmışım ki kız kendini yere atıyor ve başlıyor bağırmaya .Hiç takmıyorum kuzuyu kurttan ayırdığım gibi kardeşimin kulağına asılıyorum ,etraftaki seslerin uğultusu ucuz korku müziği gibi yankılanıyor .
"Hemen reşit oldun diye böyle bir yere gelebileceğin hakkını nereden buldun sen ha !sayende ben de buraya gelip bu nezih mekanı görmüş oldum ama keşke görmeseydim ."
sinir ve hayal kırıklığı beni bitiriyor dostlarım .

" Abla bu Ne hal!" Al ya sarhoş kafayla bile maço maço hareketler
." Yürü düş önüme !" koluna yapıştığım gibi çekiştiriyorum ama o da ne gelmiyor .Ne olduğunu idrak edemeyen kafam kardeşimin koluna yapışmış diğer kola bakıyorum ,bu Japon yapıştırıcısı kadın tutmuş birde çekiyor benim canım kardeşimi.
." Bırakır mısın canım?"dişlerimin arasından adeta tıslıyorum .Ömür törpüm iki 'adı Can olur 'gözleri bir bende bir yapıştırıcıda bu maçı kim alaki diye düşünüyor garibim ya da düşünmüyor çok da şey yapmamak lazım .
" Senden mi ?" diye bir de ayık ayık bakıyor hasbam. Pis kenafir gözlerini baştan aşağıya beni inceliyor ,tabi görmüş müthiş ötesi varlığı gözleri bayram ediyor .

" Ay canım benim ya seninle hiç uğraşamayacağım şimdi o pençelerini çek ,hatta git zengin avına falan çık bak seni anca o paklar ."diyorum.
O gayretle kardeşimi bir çekiyorum ama biraz fazla çekmişim ki üzerime doğru uçuşa geçiyor .Son anda kendini toparlıyor hayır yani altta kalan ben olacağım için pestilimin çıkması an meselesiydi.
." Ne diyorsun sen! ,kendine bakmadan bana Ne muamelesi yapıyorsun ?"demez mi ?şimdi bu kız bana ne ima ediyor ?

Etraftaki ateşli havayı soluyorum  ,biraz daha harlanması için odun atıyorum tam hedefime uçuşa geçecekken ne olduğunu anlayamadan geriye doğru düşüş yaşıyorum .Allah'ım ayaklarımda topuklu ayakkabı yok ama birbirine dolanıyor .Sağ olsun kalıplı bir bey beni son dakika yakalıyor .Yani kalıplı olduğu kol kaslarından belli .Beni düşmeyeceğimden emin olunca bırakıyor .
"Hanımlar mekanımda kavga istemiyorum."
tok sesi ile ona dönüyorum .
Oldu o zaman canım düğünümüz ne zaman ben diyorum ki şu bizim Sazova da yapalım .Tabi ki karşımdaki adama yürümüyorum gözleri mavi bir kere o ne öyle cam gibi .

" Bayım kardeşimi alıp buradan gitmeyi hedefliyorum ama bu kardeşimden büyük olan kadın ;bak ona kesinlikle büyük duruyor ,neyse  ben en iyisi gidiyim iyi günler bol kazançlar ."
ömür törpüleri mi kaptığım gibi gitmeyi planlarken hala gidemiyorum ." Abla " diyen ses ile ömür törpüm ikiye bakıyorum fakat o yere bakıyor bakışlarını takip ederek yerde yatan kardeşime bakıyorum .Pekala bugün hiç de istediğim
gibi gitmiyor ama bir Ala atasözü derki çok da şey yapmamak lazım.



Yorumlarınızı beklerim gülelim falan filan 😁

ÇİKOLATADAN  SEBEPLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin