50. bölüm

237 15 2
                                    

BH: Hae Won, söylesene artık. Çok merak ediyorum..

Gülümsese de gözlerindeki merakı görebiliyordum.

HW: Olmaz.

BH: Ne zaman vereceksin hediyemi?

HW: Sınıfta.

Kaşları çatıldı.

BH: Sınıfta mı? Orada vermesen? Rahat olamam..

HW: Orada sadece iki kişi rahat olacak. Sen ve ben.

BH: Sen ve ben..

Başını eğip gülümsemişti.

HW: Yah, ne gülüyorsun?

Boşta olan elimi kaldırıp saçlarını karıştırdım.

HW: Aslında, ben de heyecanlıyım. Tam olarak nasıl yapacağımı bilmiyorum.

Okul kapısından içeri girdiğimizde gözler bize dönmüştü, ama neden hepsi alayla sırıtıyordu?

BH: Ne oluyor?

HW: Bilmiyorum.

Yürümeye başladığımızda iki kişi önümüze geçtiğinde durmuştuk.

HW: Ne var?

X: Haberler doğru mu? Siz çıkıyor musunuz?

HW: Evet, çıkıyoruz. Bundan size ne?

Kollarını önünde birleştirdi.

X: Gerçekten cesur olmalısın. Tecavüzcü biriyle nasıl sevgili olabilirsin?

Kaşlarım çatılmıştı.

HW: Dediğimi algılayamıyor musun? Sana ne?

X: Sadece bir merak. Aslında sana acıyorum. Güzelliğin ziyan oluyor..

Bir anda elimde hissettiğim boşlukla arkaya baktım. Koşarak uzaklaşıyordu ve hiçbir şey yapamamam öfkelenmemi sağlıyordu. Önüme dönüp keyifle gülen yüzüne tokadı yerleştirdim.

HW: SANA NE?! KİMİ SEVECEĞİMİ SANA MI SORMALIYIM?! NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?!

M.Y: Ne oluyor burda?! Her kes sınıfına!

Bahçeden çıkacakken müdür yardımcısı kolumu tutmuştu.

M.Y: Sen de geç sınıfa.

HW: Lütfen... İzin verin, gideyim.. onun bana ihtiyacı var.. lütfen...

Bir kaç saniye dolu gözlerime baktıktan sonra kolumu bıraktı.

M.Y: Tamam, git.

Teşekkür ederek okuldan ayrıldım. Hızlı adımlarla yürüyüp etrafıma bakıyordum, ama yoktu.

Kısa sürede nereye gitmişti ki?




UtangaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin