26. bölüm

254 18 2
                                    

HW: Sonunda..

Kalemi neşeyle masaya bıraktım.

BH: Bitti..

Tabaktaki son keki elime alıp iki yere böldüm. Birini ona verip, diğerini kendim yedim.

HW: En çok sevdiğim an şu anlar.. uyumak istiyorum..

BH: Bundan sonra... Birlikte çalışabilir miyiz?

HW: Bana bakarak söylesen?

Alt dudağını ısırdığında gülümsedim.

HW: Tamam, söylemesen de olur. Çalışırız..

Ayağa kalkıp kitaplarımı topladım.

BH: Gidiyor musun?

HW: Hmm..

Kitaplarımı çantaya koyduğumda ayağa kalktı ve odadan çıktık.

B.A: Gidiyor musun Hae Won? Oturun da yemek yiyelim..

HW: Yok, evde ye-

B.A: Hayır, otur. Baek Hyun arkadaşını oturt, ben de tabakları getiriyorum.

Annesi salondan çıktığında göz göze geldik.

BH: Şeyy... Otursan?

Gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. Annesi içeri girip tabakları masaya bıraktığında oturmak zorunda kaldım.

B.A: Rahat çalışabildiniz mi?

HW: Evet, birlikte çözünce kolay oldu.

B.A: Hae Won'un burada yaşaması iyi olmuş, değil mi Baek Hyun?

Baek Hyun'a döndüğümde büyümüş gözleriyle annesine bakıyordu.

B.A: Cevap vermeyecek misin oğlum? Yoksa, kötü mü olmuş?

Annesine kötü bakışlar attıktan sonra bana dönüp gülümsedi.

BH: İyi olmuş..

HW: Teşekkür ederim..

B.A: Baek Hyun niye kızardın?

Sabır diler gibi gözlerini sıkıca kapattı.

BH: Sıcak oldu, anne. Oldu mu?

B.A: Ha yani utandığından değilse, sorun değil..

Gözlerini açıp annesine gözlerini kısarak baktıktan sonra yemeğine döndü.

Doyduğumuzda masayı toplamalarına yardım edip çantamı aldım ve veda ederek evden ayrıldım.

UtangaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin