JW: Unnie?
Omzuma dokunduğunda gözlerimi yoldan çekip ona baktım.
JW: Bir aydır bir şey yapmadığının farkında mısın? Bir az hava alalım..
HW: Annem neden her defasında seni elçi gönderiyor?
JW: Çünkü onu dinlemiyorsun? Hadi gidip gezelim. Buraya geldiğimizde hiç ikimiz dışarı çıkmadık. Ne dersin?
Bir az düşünüp ona baktım.
HW: Gitmeyi özlediğim bir yer var. Oraya gideceğiz ama sesini çıkarmyacaksın. Konuşmayacaksın.
JW: Niye yaa?
HW: İstemiyorsan, gitmeyelim..
JW: Tamam, sesimi duymayacaksın.
HW: Dışarı çık. Üstümü değiştireyim..
Odadan çıktığında sandalyeden kalkıp dolabımdan giyinebileceğim kıyafetler çıkardım. Gitmeye dair içimde tek bir istek vardı. O da özlem..
Üstümü değiştirdikten sonra telefonumu alıp çıktım.
JW: Bir az gülsen olmaz mı? Eskiden gülümsemen eksik olmazdı. Şimdi en son ne zaman güldüğünü bile hatırlamıyorum..
HW: Eskiden mutluluğumun fazlasıyla çok sebebi vardı. Sonra hepsi bir kişiye eşit oldu. O bir kişi de gittiği için artık bir sebebim yok, Ji Won. Gülmem için hiçbir sebebim yok.
JW: Baek Hyun oppa'yı seviyordum, ama seni üzdüğü için ona fazlasıyla sinirliyim.
HW: Buna gerek yok. Çıkalım artık. Unutma. Konuşmayacaksın.
JW: Tamaaam..
Ayakkabılarımızı giyinmiş ve evden çıkmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Utangaç
FanfictionBH: Lütfen, onların söylediklerine inanma, Hae Won... Yalvarırım, inanma... Ben öyle biri değilim.. Başlangıç: 29/07/20 Bitti: 29/08/20