1.BÖLÜM

56 8 15
                                    

     Merhaba çok değerli okuyucular. Ben Çiçek.  Öncelikle bir 'yazar' olmadığımı
belirterek söze başlamak  isterim. Yazarlık kutsal bir meslek olup, kendimi o kategoriye koymadığım haddini özellikle sizlere bildirmek isterim.. Bu hikaye tamamen hayal gücümden oluşup, hiçbir gerçekçilik oluşturmamaktadır.  Sizleri gerçekten çok seviyorum. İlk hikayemde yanımda olan, olmayan ve beni destekleyen, eleştiren herkese şükranlarımı sunarım. İyi okumalar..

                                                                              -CESARET-

Yorgun.

6 harf 2 hece. 

Dünyadaki milyarlarca insandan bir tanesi olan ben, sadece bundan ibaretti.

Fiziksel değildi benim yorgunluğum.

Ben,  o kadar yorulmuştum ki beynimin içindeki yorgunluk beni günden güne zehirlemeye devam ederken  toprak üstünde bir hayalete dönüştürmeye başlamıştı.

Ben, Deniz Özden. Bir fani.
Dünyaya geride başlamış mı bilmiyorum ama önde başlamadığı kesin olan biri.  

Çok mu melankolik? 

Hayır. 

Gerçek mi? 

Bayağı evet.

Kendimi anlatmalı mıyım?

Yok, hayır. Sanırım hayatım kendimden daha önemli. Kendimi değil de hayatımı mı anlatmalıyım? Yoksa hayatı mı?

Bir gün bir şey oldu ve  kendimin, hem kendi hayatımdan hem de her hangi bir hayattan daha değerli olduğunu hissettiğim bir yola giriş yaptım. 

17  Eylül 00.00 sularında terkedilmiş evlerin arasında inatla büyümeye devam eden kamelyaların polenlerinin gıdıkladığı burnuma ilişen tatlı kokusu eşliğinde  başlayan yolculuğum benim yeniden doğmama sebep oldu.

Ben yeryüzündeki milyarlarca hayattan daha değerli kılındım.

                                                                                                ...

  

Genç kız, hızlıca yaptığı belli olan at kuyruğu dağınık ama temiz görünümlü saçlarından hafif terli alnına yapışan küçük ve ince saçlarını hızlı bir şekilde alnından geriye doğru yapıştırdı. 

Islak ellerini üzerindeki gri önlüğe silip kuruladıktan sonra, sol bileğindeki küçük kahverengi kayışlı saatine içinden oflayarak şöyle bir bakış attı. Uykusuzluğun verdiği sersemlikle sızlayan başı işlerini daha da zorlaştırmaya ve paydosa kalan son dakikaları kendisine eziyet kılmaya başlamıştı.

Dün gece yatağında Deniz'le birlikte uzanan düşünceleri sağ olsun onu hiç yalnız bırakmamış ve bir güzel uyamsına da engel olmuştu ki bir de üstüne Manolya'da çalışması gereken 12 saati de hatırlayınca uyku ona haram olmuştu..

Manolya, nişanlı bir çiftin yatırım amaçlı açtığı dükkanda bulunan kocaman bir kütüphane ve yeni nesil kahveler, yakın çevrede bulunan fakülte ve yaz okulu öğrencilerine, öğrenci yurdundan kalanlara çekici gelebiliyordu ki bazen öğrenciler finallere burada bile sabahlayabiliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeniden Doğdum BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin