"Selam Mingi."
"Selam."
"Evde misin?"
"Evet, neden?"
"Peki, evden çıkma tamam mı?"
"Ne-"
Bir şey söylemeden yüzüne kapatmıştım. Şu an Mingi'nin evinin ah hayır sarayının önündeydim. Kapıyı çaldım ve güvenlik kim olduğumu sordu.
"Ben Yunho. Mingi'nin arkadaşıyım."
"Buraya günde kaç insan Bay Song'un arkadaşı olduğunu söyleyip girmeye çalışıyor biliyor musunuz? Ben yemem beyefendi. Lütfen geldiğiniz yere geri dönün."
"Bir dakika ne? Mingi'ye sorabilirsiniz ben onun arkadaşıyım. Yalan söylemiyorum."
"Bakın genç beyefendi Bay Song'u saçma sapan sebeplerden dolayı rahatsız etmeyeceğim. Lütfen gidin yoksa polis çağıracağım."
"Bakın beyefendi ben onun ar-"
"Ne oluyor burada?"
İçimden Mingi'ye bakarak sonunda demiş ve güvenliğe dönmüştüm.
"Bay Song arkadaşınız olduğunu söyledi ama ben inanmadım efendim. Şimdi gidiyordu zaten."
"Hayır gitmiyor. O benim arkadaşım. Buna alışsanız iyi edersiniz. Çünkü bundan sonra hep gelecek."
Ne? Hep mi geleceğim? Ne diyordu bu?
"Peki Bay Song özür dilerim."
İçeri girdiğimde boynu eğik olan güvenlik bana çok kötü bakıyordu. Açıkçası korkmuştum.
"Neden geldin?"
Bunu sorgular gibi değil daha çok merak ve arkadaş canlısı duygularıyla sormuştu.
"Krem getirdim."
Kremi sırt çantamdan çıkarttım ve ona gösterdim. Sırıttı.
"Yeosang'a güvenebileceğimi biliyordum."
Ben de sırıttım ve kremi onun eline koydum.
"Al sür. Senin benden daha fazla ihtiyacın var."
Kremi bana geri verdi. Arkasını döndü ve çekmecesinden elimdeki kremin aynısı olan kremi çıkardı.
"Bakıyorum da beni düşünüyorsun. Ama bende var merak etme. O senin."
"Yok canım düşündüğümden değil. Yani düşünüyorum ama öyle değil. Şimdi nasıl anlatsam. İyice kafam karıştı. Off"
Ben burada beynim ile savaşırken o duvara yaslanmış bana gülüyordu.
"Komik bir şey mi var?"
"Yoo. Yok. Öylesine güldüm."
"İyi."
"Bir şeyler izleyelim mi?"
Kafamı olumlu anlamda salladığımda koltuğa oturduk ve Mingi televizyonu açtıp rastgele bir filmi açtı.
Filmin ortalarında mısırlarımız bitti bitecek duruma gelmişti. Ne çok mısır yemiştik böyle.
İkimiz de arkamıza yaslanmıştık. Mingi'nin bir bacağı ve benim bir bacağımın üzerinde mısırın olduğu kase vardı. Benim bir elim koltukta Mingi'nin bir eli ise benim omzumdaydı.
Filme tam dalmışken yandan bir kapı sesi geldi.
Mingi'nin muhteşem 3 arkadaşı gelmişti ve biz sanırım yakalanmıştık.
En uzunu olan ilk konuşandı.
"Mingi. Ne oluyor burada? Ne işi var bunun? Daha doğrusu siz ne yapıyorsunuz?"
Mingi ile birbirimize bakıp seslice yutkunduk.
Sanırım çok büyük yanlış anlaşılmıştık.
______________________________________
Sizleri çok seviyorum muah
💙💙💙😘

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙿𝚜𝚢𝚌𝚑𝚘 // 𝚈𝚞𝚗𝙶𝚒 ⟨✓⟩
FanficTanınmayacak haldeydim. Buna emindim. Amaçlarına ulaşmışlardı. Artık kesin bir süre dans edemeyecektim. Tam bir sopa darbesi daha yiyecekken beklediğim darbe gelmedi. Ama bir yumruk sesi duydum. Zoraki bir şekilde gözlerimi açtığımda ise beni döven...