Sonunda bir okul günü bitmişti ve Hongjoong ile eve gidiyordum. Daha doğrusu onu eve bırakıp dans kursuna gidecektim. Bugün dersim olmamasına rağmen hoca çağırmıştı.
"Çıkışta seni almamı ister misin?"
"Gerek yok kendim gelirim."
"Pekâlâ sen bilirsin. Kurabiye yapacağım eve geldiğinde bana gel birlikte yeriz. Yeosang ve San'ı da çağıracağım."
"Tamam gelirim. Görüşürüz."
El sallayıp gittiğinde ben de dans kursuna doğru gittim. Giderken dans kursundaki en iyi arkadaşım olan Jimin ile karşılaşmıştım. Şu an onunla birlikte gidiyorduk.
"Jongin'in ailesinin böyle olduğunu bilmiyordum."
"Bende."
"Niye böyle bir şey yapmış ki? Daha çok çalışsın o zaman seni geçsin. Böyle çok saçma oluyor."
"Aynen. Ama olsun. Geçti bitti zaten."
"Seni kurtaran çocuğun adı neydi? Min-"
"Mingi."
Ani tepkime şaşırmış ve sırıtmaya başlamıştı.
"Ne sırıtıyorsun?"
"Şu çocuk mu?"
Gösterdiği yere baktığımda arabasına yaslanmış kızlarla konuşan Mingi'yi görmüştüm. Kaşlarım istemsiz bir şekilde çatılmıştı.
"Kıskandın mı?"
"Ne? Hayır. Niye kıskanayım? O benim arkadaşım sadece. Hem sana niye bu konuda açıklama yapıyorum. İki kurtardı aşık mı olacağım?"
"Pekiii ben anlayacağımı anladım."
Jimin'e çatık kaşlarla bakarken o bana değil Mingi'ye bakıyordu.
"Hihhh kıza bak. Kolunu Mingi'nin omzuna attı. Aaa diğeri elini tutmuş inceliyor. Bu ne çeşit bir fantezi ya?"
"Keser misin sesini!?"
"Tamam be sustum. Aaa Taemin sunbaenim geliyor."
Ona selam verdikten sonra tam içeri gidiyorduk ki Mingi'nin bana seslendiğini duydum.
"Yunho!"
"Hey Yunho, beni duymuyor musun?"
Arkamı döndüm ve sahte gülümseme ile cevap verdim.
"Kusura bakma duymamışım. Ne oldu neden buradasın sen?"
"Seni almak istemiştim ama erken geldim sanırım."
"Mingi okuldan yeni çıktık farkındasın değil mi? Ne ara gelebilirdim ve çıkış saatim bu zaman olabilirdi ki?"
"Tamam kızma özür dilerim."
"Özür dilenecek bir şey yok. Sen git zaten. Hongjoong beni almaya gelecek."
"Belki gelmez ben yine de bekleyeyim. Olmadı ikiniz geliriniz bırakırım sizi eve."
"Peki."
Arkamı dönüp gittiğimde Jimin'in saçma bakışlarını görmemezlikten gelmeye çalışarak yürüyordum.
"Niye onunla gitmek istemiyorsun?"
"Bilmiyorum."
Telefonu açıp Hongjoong'u aradım.
"Senin dersin başlamadı mı ne arıyorsun?"
"Dur dinle. Beni almaya gel."
"Alma dedin."
"Al fikrimi değiştirdim."
"Peki gelirim."
"Çok sağol seni çok çok çok ço-"
"Tamam kes bende seni seviyorum kapat."
Telefonumu yüzüme kapattığına biraz üzülmüştüm ama sonuç olarak geleceği için yüzüme kapatması pek de umrumda olmamıştı.
"Ne yani sen Hongjoong gelecek diye yalan mı söyledin?"
"Hayır, yalan olmuyor. Gelecekti ama ben istememiştim."
Jimin gözlerini devirerek gittiğinde beni bekle diye bağırdım ve onu yakalamak için koşmaya başladım.
Bana ne oluyordu? Neden Mingi'den kaçıyordum?
______________________________________
Sizleri seviyorum 💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙿𝚜𝚢𝚌𝚑𝚘 // 𝚈𝚞𝚗𝙶𝚒 ⟨✓⟩
FanfictionTanınmayacak haldeydim. Buna emindim. Amaçlarına ulaşmışlardı. Artık kesin bir süre dans edemeyecektim. Tam bir sopa darbesi daha yiyecekken beklediğim darbe gelmedi. Ama bir yumruk sesi duydum. Zoraki bir şekilde gözlerimi açtığımda ise beni döven...