0.5

104 26 28
                                    

"Ay bana bir daral geldi."

Sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim. Mete yüzüncü kez bahçe de çarpıştığı kızın ne kadar güzel olduğunu anlatıyordu. Elis, Metenin kafasına bir tane geçirdi.

" Ben bile bu kadar Eymeni anlatmadım. Yeter lan içim dışım pembe saçlı kız oldu."

Meteyle birbirimize şaşkınca bakıp sonra Elise döndük. Elis başını havaya kaldırıp anlamamızlıktan geldi. Hep birlikte gülüştük.

"Tamam biraz abartmış olabilirim ama ben bir kere de bu kadar Eymeni anlattığımı hatırlamıyorum"

Dedi omuz silkerek

"Evet bence de hatırlamıyorsun turuncu kafa ama biz gece 3' lere kadar Eymen Eymen diye ağladığını unutmadık."

"Ayy tamam bee"

"Neyse ben devam ediyorum. İşte mavişim bir çarptı var ya ben böyle kör oldum, ben böyle bir güzellik görmedim. O nasıl güzel bir saçtı ? Böyle görmen lazım saçları pespembeydi. O kadar güzeldi ki rabbim resmen özene bözene yaratmış."

"Offf sırada hanginiz var? Hanginizin aşk acısını dinleyeceğim? "

Sırayla ikisine baktım. Mete bir öğrenci edasıyla parmağını havaya kaldırdı. Güldüm. Elise baktığım da duymamış gibi yapıyordu. Bu kız da bir şey vardı ama hadi hayırlısı...

Kantine giren kişiyle hemen ayağa kalktım.

"Ben kaçtım."

Hızla kantinin diğer çıkış kapısına yönelmiştim ki Melih'in

"Anka?"

Diye seslenmesiyle durdum. Bu çocuk asla vazgeçmeyecekti. Onu defalarca reddetmeme rağmen asla vazgeçmiyordu. Ona da yazıktı bana da...

İstenmeyen sevgi nefretle eş değerdi...

Aramızdaki mesafeyi kapatıp karşımda durdu.

"Nasılsın Anka?"

"İyiyim sen ?"

"Bende iyiyim şey ben-"

Yüzünü eğdi ve elini ensesine attı. Biraz düşünüp tekrar yüzüme baktı. Bir şey soracak gibi duruyordu.

"Atakanlarla maç yapacakmışsınız."

Rahatlamış gibi yüzüme baktı.

"Evet"

"Eğer hala sayınız eksikse ben size katılabilirim tabi sende istersen."

Atakanın teklifini geri çevirmemiştik ama basketbol 5' er kisilik 2 gruptan oluştuğu için takımı oluşturmak için biraz zaman istedik. Onlar da anlayışla karşılamışlardı ama gelin görün ki kimse okulun sert bad boy çocuklarına karşı oynamak istemiyordu.

"Benim için sorun yok ama bunu bence Meteyle konuş."

Sözümü bitirdiğim gibi telefonum çaldı. O arıyordu...

Reddetme tuşuna bastım. Tekrar aradı. Reddettim. Tekrar aradı.

"Önemli galiba istersen aç"

Başımı sallayıp kantinin çıkışına doğru yürüdüm.

Anka: Neden aradın ?

0539*******: Ne istiyormuş ağzını burnunu kıracağım şahıs?

Anka: Her şeyi biliyorsun bunu da bil !

0539*******: müneccim miyim kızım ben ?

Anka: Aaa şimdi sen ne konuştuğumuzu bilmiyor musun ?

ÇIKMAZ {~TEXTING~}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin