Miriba yıkıksular! Yine gecenin köründe oturdum bi şeyler karalayayım dedim kendimi burda buldum. Aşırı random ilerliyorum, bilmiyorum bu kurgu bir türlü oturmadı kafamda. Mantık hatası, bölümler arası uyuşmazlık olabilir. Lütfen çok takmayın. Sevgilerimle❣️
Baturay DVD'nin play tuşuna bastı sıkıntıyla. Video oynamaya başladı. Tarihler yangının çıktığı geceyi gösteriyordu. Grup dışarı çıkıyordu. Baturay bir kaç saat geriye sardı videoyu. Enes göründü ekranda. Biriyle konuşuyordu hararetli bir şekilde. Siyah şapkası, ekoseli ceketi ve gri kotuyla uzun boylu fakat sıska bir çocuktu. Biraz sonra yanına iki kişi daha geldi. Biri kısa ufak tefek sarışın biri, diğeri de ondan biraz uzun yapılı biriydi. Üç erkek Enes'le tartışıyor gibi görünüyordu.
"Kimlerle konuşuyorsun?"
Baturay'ın sesiyle irkildi. Elleri buz kesmiş, nefesi hızlanmıştı. Başını eğdi.
"Enes! Kimlerle konuşuyorsun?!"
Baturay daha yüksek sesle sorusunu yenileyince daha çok irkildi. Neredeyse fısıltıyla bir şeyler mırıldandı.
"Enes sana bağırmak istemiyorum! Düzgünce cevap ver!"
Enes konuşmadı. Baturay sinirle play tuşuna bastı tekrar. Şimdi Mervan bilgisayarda oyun oynuyordu. Baturay'ın gözleri doldu. Ama bozuntuya vermedi. Biraz sonra arkasından Sunay geldi ve ikili fazlasıyla yakın zaman geçirmeye başladı. Baturay hızlıca aynı saatte cafenin başka bir kısmını gösteren güvenlik kamerasının görüntülerini döktü meydana.
Birkaç saat önce Enes'le hararetli bir şekilde tartışan gurup Mervan ve Sunay'ın kilitli olduğu için çıkamayıp acıyla can vermelerine sebep olan kapının önündeydi şimdi. Ve... Enes'te yanlarındaydı.
"Baturay-"
"Sus ve izlemeye devam et."
Yanlarına üniformalı başka bir adam yaklaşıp Enes'le el sıkıştıktan sonra Enes aceleyle uzaklaştı oradan. Üniformalı adam kapıyı kilitledi. Pencerelerin kepenklerini indirdi. Ve gözden kayboldu.
"Bu adamı tanıyorsun değil mi Enes? Kim?"
Enes ağlıyordu. Hemde deli gibi ağlıyordu. Hıçkırıklarının arasından konuşmaya çalıştı.
"Gü-güvenlik, cafenin güvenliği..."
Baturay sinirle ve acıyla dolmuş gözleriyle başını salladı.
Az sonra üçlü ellerinde bidonlarla tekrar kafenin önüne geldiler. Baturay'ın benzin olduğunu düşündüğü sıvıyı her tarafa boşalttıktan sonra ufacık bir hareketle bütün kafeyi ateşe verdiler.
Kayıt bitti.
Enes korkuyla Baturay'a bakıyordu. Baturay'sa siyah ekrana.
"Kim o adamlar Enes?"
Hiddetle ayağı kalktı.
"Kim o adamlar?!"
Ellerini saçlarına geçirdi. Gözü dönmüştü. Enes ise hala hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Baturay Enes'in önünde diz çöktü.
"Nolur söyle! Yalvarırım! Kafayı yiyeceğim! Nolur söyle!"
O da Enes gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu artık.
"Söyle kardeşimin katili kim! Söyle nolursun!"
Kendi kafasını yumrukluyordu.
"Tamam, tamam söyleyeceğim!"
Aha bu da bele bi şey oldu. Voteleyin gari
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Di Aslında/ Anartekin (TAMAMLANDI)
Fanfiction"Sen... Bana, aşık mısın?" "Sana değil, her zerrene..."