1. Bölüm

50 9 6
                                    

Merhabalar!! Kitabı Surf Curse - Freak şarkısını dinlerken bir anda aklıma gelerek yazmaya karar verdim. Eğer gidişatta saçmalıklar ve mantık hataları olursa beni affedin.

Buraya başlama tarihinizi yazın lütfen
Eğer medya da şarkı olursa açın
Keyifli okumalar :)

KİTABIMA VE KİTAPLARIMA REKLAM YAPMAYINIZ LÜTFEN. SİLİYORUM!!!!

.

"İrem Hanım bugün nasılsınız?" Stajyer kızın sesiyle yüzümde sahte gülümseme oluşturup ona döndüm. Kız benden utansa da onun patronu olduğumdan dolayı benimle konuşuyordu.

"İyiyim. Siz nasılsınız?" Sizli konuşmam onu şaşırttı. Galiba daha önce çalıştığı kişiler ona böyle davranmıyordu. Bana göre hemen samimi olmak saçmaydı. İlk o sert tarafınla işe alışacaklardı. Eğer stajyer kız bu sertliğe dayanırsa belki biraz ona karşı samimi olurum.

Kızın kızardığını fark ettim. İç çekip sandalyemden geriye doğru eğildim.

"Getirdiğiniz dosyaları inceledim. Açıkçası stajyerlerden bu kadar güzel yazı yazacaklarından emin olmazdım."

Sayfaları çevirirken konuşmaya devam ettim.

"Bana beğendirmek için birkaç günden beri sabahladığınız belli." Yandan ona bakmamla başını eğdi.

"Utanmanıza gerek yok. Bende bir zamanlar sizin gibi kendimi çok iyi göstermeye çalışırdım." O günler aklıma geldiğinde iç çektim. Dosyayı kapatıp masama bıraktım.

"Sana tavsiye vermek haddim değil ama birkaç şey söylemek istiyorum. Oturur musunuz?" Düzelmemle karşımda duran koltuğu elimle gösterdim. Hızla koltuğa oturdu.

"Kendini çok iyi göstereceğim diye kendini uykundan mahrum bırakma. Ben sizin ne kadar iyi olduğunuzu bana söylemeseniz bile çok iyi biliyorum. Toplantılarda her söylediğimiz kelimeleri not ediyorsunuz. İş arkadaşlarınız bir yerde takıldığında kimseye görünmemeye çalışarak onlara yardım ediyorsunuz. Tabi bunu yaparken kimsenin sizi görmediğini zannediyorsunuz ama ben görüyorum." Elleri ile oynamaya başladı.

"Utan diye bunları söylemiyorum. Sadece bazen her şeyi akışına bırakmamız gerekir. Sen her şeyi vaktinde, hiç eksik olmadan yapıyorsun. Eğer eksik yaparsan sana kızarım diye korkuyorsun. Sakın bunu bir daha yapma. İlla senin de hataların olacak. Hatalardan ders çıkartırsak doğrulara ulaşırız." Başını sallamasıyla başını hafifte olsa yukarıya kaldırdı.

"Senden bir şey isteyeceğim. O da kendine güvenmen. Biliyorum güveniyorsun ama göstermiyorsun. Kendine güvenip emin adımlarla korkmadan yürü. Tamam mı?" Başını sallamasıyla ayağa kalktı.

"Teşekkür ederim." Gitmesi için elimi kapıyı göstermemle hızla kapıya doğru yöneldi.

"Babanın ünlü gazeteci olduğunu biliyorum. Sen CV de yazmasan da ben buldum." Öylece durdu.

"Kendi ayaklarının üstünde durmak istediğini görüyorum. O ışık sende var. Dediğim gibi korkmadan, emin adımlarla kendine güvenirsen her şeyi başarırsın." Kafasını sallamasıyla odamdan çıktı.

İç çekip tekrardan geriye yaslandım. Başımı koltuğun baş kısmına yaslamamla gözlerim masamda duran çerçevelere gitti. Nur'un gülümseyen yüzünü görmemle gülümsedim. Eğer yaşasaydın sende stajyer kız gibi olacaktın. Çok özür dilerim Nur. Çok özür dilerim kardeşim...

Yaşamaya BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin