11

354 54 127
                                    

Genç kız evdeki kedisini uyandırmamak için sessizce kapıyı kapattı. Sevdiğine kendisini göstermek için ilk adımı atmıştı.

Buluşma anını birçok kez hayallemişti ama yine de nasıl olacağını tam olarak kestiremiyordu. Zaten fazlaca heyecanlıydı.

Sevdiği taşınınca biraz uzaklaşmıştı ondan. Ama onun için mesafeler sevgiye engel değildi.

Genç kız sevgisini asla aşk olarak adlandırmamıştı. Nefret ederdi aşk kelimesinden. Ona göre sevgi kelimesi daha güçlüydü, daha öndeydi.

Beş dakika kadar otobüs bekledikten sonra sonunda binebilmişti. İçerisi kalabalık değilidi, sadece arka koltukta gazete okuyan yaşlı bir amca vardı.

Parasını verip cam kenarında bir yere oturdu. Hep sevmişti zaten cam kenarlarını.

Kız uyuya kalmamak için kendini cimcikleyip duruyordu. Çünkü dün gece heyecandan hiç uyuyamamıştı. Sevgilisini görecekti sonuçta.

Güldü kendi içinden.

Camdan bakınca mezarlığı görüp şoföre ineceğini söyledi. Sonuçta onun evi mezarlığın yanındaydı.

Yavaş adımlarla yürüdü lila rengi eve. Montuna daha sıkı sarıldı, hava buz gibiydi.

Kapının önüne kadar tedirgin adımlarla yürüdü ve durdu. Kendini cesaretlendirip zile bastı.

Birkaç dakika öylece bekledi, kimse açmadı kapıyı. Halbuki sevdiği evdeydi bugün, biliyordu.

Biraz daha bekledikten sonra kapı açıldı. Ama kapıyı açan kişi sevdiği adam değil, 45 yaşlarında bir kadındı.

Tanıyordu bu kadını. Üvey annesiydi sevdiğinin. Çok iyi bir kadındı.

"Laden kızım, ne işin var senin burda?"

Gülümsedi genç kız.

"Arven'i görmeye geldim."

Kadın şaşkın bir ifadeyle bakıyordu Laden'e.

"K-kızım emin misin onu görmek istediğinden?"

"Evet, eminim. Ona kendimi göstereceğim hatta." Gülümsemesini gizlemiyordu. Mutluydu çünkü, bunu gizlemesi saçma olurdu.

Kadın kızı kendine çekip sarıldı bir anda. Laden hiçbir şey anlamamıştı. Belki de özlemiştir diye düşündü.

Kadın geri çekilip gözleri dolu dolu sordu:
"Sen hastaneden nasıl çıktın güzel kızım?"

Hastane mi? Ne hastanesi? Diye düşündü genç kız. Evden gelmişti o buraya. Kendi evinden.

Biraz düşündükten sonra aklına gelen şeyle sinirlendi.

"Sen de benim deli olduğumu düşünüyorsun değil mi? Anlamıyorum sizi. Birisini bu kadar sevmek delilik mi? Eğer öyle düşünüyorsanız evet, ben delinin ta kendisiyim."

Kız o anki sinirle her şeyi unutup hızlı bir şekilde tekrar evine döndü.

Ama umut bitmemişti, umut hep vardı.

Düşünceleriniz?

Umut Kalmadı' textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin