2 (M)

1.5K 76 49
                                    

Güneş çoktan kızıllığını odaya doldurmuş, yataktaki çıplak bedenin günahlarını ortaya dökercesine üzerine parlamaya başlamıştı. Saatin çıkardığı tik-tak sesini zihniyle takip ederken dağılmış bedenini toplamaya çalışıyordu Kim Jongin. Kendine verdiği sözü yerine getirememişti kısmen ve bunun suçlusu olarak  dün gece ona kafa tutan yabancı adamı bu yatağa bağlamamış, ona kim olduğunu kendi yöntemleriyle anlatamamıştı. Onun yerine Taemin içinde hareket eden vibratörden kurtulmuş ve Jongin'in asabi yanıyla baş başa kalmıştı bu güzel odada.

Böyle olmasını ister miydi?

Belki hayır ama zaman bir şeyleri geriye almak için çok geçti.

Zaman...

Belki en kötü anlaştığı şeydi onun.

Tüm öfkesi geçmişti hiç değilse şimdilik sadece zihninde asılı kalan birkaç soru ve dün gecenin bıraktığı hafif bir yorgunluk vardı. Yatağın diğer tarafında yatan siyah saçlı çocuğa bir kez daha bakarken derin bir nefes aldı. Öfkesini kontrol altında tutmayı öğrendiğini düşünüyordu ama diğerinin tenindeki morluklar ve ısırık izleri bunun tam tersinin olduğunu söylüyordu ona.

Yavaşça yataktan kalkarken günün daha güzel geçmesini diledi hiç değilse baş ağrısı yaratacak bir sorun daha istemiyordu. Çıplak bedeni odanın içinde süzülürken Taemin'in daha rahat uyumasına yardımcı olmak için perdeleri kapatmaya pencereye doğru değiştirdi yönünü. Bir anda kızıllığın hakim oldu oda grimsi bir renge bürünmüştü. Uzun bacaklar zaman kaybetmek istemiyormuş gibi ebeveyn banyosuna doğru ilerlerken uykudan sıyrılan beyni ona istemediği düşünceleri pahalı içkilerle sunmaya başlamıştı.

Dün gece ne yapmıştı tam olarak?

O adamı kucağından attıktan sonra ne olmuştu?

Aynadaki yansımasına kısa bir bakış attığında gözleri boynundaki ısırık izlerini fark edebilmişti. Bu ekstra ceza demek olsa bile bir yanı bundan hoşlanıyordu ve Taemin yeterince kötü bir haldeyken ona ceza vermek yeraltında adı geçenden bile daha kötü birisi olduğuna bir işaret olmaz mıydı? Kendi kurallarını esnettiği zamanlar oluyordu ve bu anlardan nefret etse bile yorgunluğunu öne sürerek bu tartışmayı kısa kesiyordu. İç çatışmaları mutsuzluğu, mutsuzluğu sevgisizliği, sevgisizliği güvensizliği ve güvensizliği yalnızlığı getiriyordu. Buna alışmıştı ya da sadece alıştığını düşünüyordu.

Dün gece o adamın meydan okuyan gözlerine karşılık vermeyi çok istese bile yapmamıştı ve nedenini iyi biliyordu. Devamının geleceği şeylere kalkışmayı yıllar önce bırakmıştı. Tek gecelik olan şeylere ilgisi varmış gibi görünmeyi seçmiş ve kendisini böyle alıştırmıştı ama bir yanı bundan ölesiye nefret ediyordu.
Sehun'a odasındaki duşu kullanabileceğini söyledikten sonra sessizce onun duş almasını beklemişti. Ne kadar içtiğini bilmiyordu ama Sehun'un çıplak teninin ısıttığı koltuktan kalkmayı asla istememişti ama o adamın ıslak, davetkar ve iştah kabartıcı gövdesini kapatmak için o koltuktan kalkmıştı.

Sehun dün gece onun mekanından asla giymediği bir takım elbiseyle ayrılmıştı.

Jongin'e ait olan takım elbise ile birlikte.

Üzücü olan bir şeyler vardı özellikle Jongin bunu atlatmak istiyordu. Sehun'u bir daha göremeyecek olduğunu biliyordu. Dün arkadaşları için sunduğu özel gecenin yıldızı olan adama gerçek bir ceza verseydi belki onu yatağında tutabilirdi. Belki şimdi onunla duş alıyor olabilirdi. Şimdi elleri ihtiyaçla kendi penisini değil onun penisini sarıyor olurdu. Alnını soğuk fayansa yaslarken dudakları bir nefesle ayrıldı, elleri durmaksızın hareket ediyordu soğuk suyun altında. Kalçaları sanki yeterince bu işi yapmamış gibi parmaklarına doğru itilirken gözleri kapandı. Kucağında oturan Sehun'u istiyor olması yasal mıydı?

Touche de Dieu / SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin