Touche de Dieu / Sekai

5 (M)

Belki güzel bir başlangıç yapmamışlardı ama şu an yaşadıkları şey birbirlerini tanımalarına, her şeye baştan başlamalarına, duygusal anlamda da tatmin olmalarına yeterli olabilirdi. Jongin karnının üzerini okşayan parmakların verdiği hissi sevmişti, omzunun üzerine konan küçük öpücükleri, aklını karıştıran sıcak nefesi ve arkasında hissettiği Sehun'un güçlü bedeninin verdiği korumacı hissi çok sevmişti. Yastığın kenarıyla oynayan parmakları şuursuzca hareket ediyorken konuşup konuşmamak arasında kaldı.

Elbette bir şeyleri fark etmişti ve iç sesi bunları dile getirmek istiyordu ancak söylediğinde alabileceği tepkiden korkuyordu. Sehun çok nazik davranmıştı ona bunun farkındaydı. Onu gördüğü ilk anda olanlarla kendisini karşılaştırmadan edememişti Sehun'un kolları arasındayken.

Baekhyun'u sertçe beceren, onu yalvartan adam ona beklediği gibi davranmamıştı. Her şey hayal ettiği gibiydi, hatta Sehun ile ilgili olan her şey hayalinden daha üstündü. Kafasını karıştıran şey tam olarak ona farklı  davranılmış olmasıydı.

Sehun orada üç kişiyle birlikte olurken tam bir canavar gibi görünüyordu ama Jongin'e bir bebek gibi davranmıştı. Yatağın içinde ayağına dokunan seks oyuncağını fark ettiğinde gülümsedi Jongin. Diğerinin bunu kullanmak isteyip kullanamadığını fark etmişti belki daha sonra şansını deneyebilirdi.

Diğer yandan Sehun onun iç çamaşırındaki lekeyi zihininden çıkarıp atmak istiyordu. Jongin'in başka birisiyle sevişmiş olabilmesi elbette mümkündü, buna karışamazdı ama kalbinin incindiğini hissediyordu. Henüz duş almaya bile fırsat bulamadan onun evine gelmiş olması onu hem kızdırmış hem de garip bir şekilde mutlu etmişti.

Kızdığı için ona sert davranmak, canını acıtmak istemişti ama o an düşünceleri başka bir şeyle bölünmüştü. Jongin'in hayatına karışamazdı, onunla arasında hiçbir şey yokken tek bir kelime bile edemezdi. 'Belki Jongin buraya gelmeden önce kötü bir sevişme yaşamış ve bunu unutmak için onun kollarına sığınmaya tercih etmişti' böyle düşünüp sevinmiş ve ona nazik davranmayı seçmişti.

Jongin'in bu konuda açıklama yapmasını beklemeye karar verdi çünkü ona bu konuda bir soru soracak kadar kendini cesur hissetmiyordu. Onun kızdığında nasıl birisine dönüştüğünü görmüştü ve şimdi her şey iyiyken anı mahvetmek, Jongin'i kızdırmak ve onun kollarının arasından kaçıp gitmesini istemiyordu.

"Yatağın rahatmış." Esmer olan  sersem bir gülümsemeyle konuştu. Aşk sarhoşu gibiydi, dakikalar geçtikçe Sehun'a daha çok kapılıyordu. Kalbinde ona daha çok yer açıyor, kendi elleriyle ördüğü kalın duvarları bir bir yıkıyordu.

Sehun hafifçe doğrulup onun yüzünü görmeye çalıştı. Dudakları esmerin sıcak teninde öpülmedik bir yer bırakmak istemiyordu. Onun kolunun üzerini öperek boynuna ulaştı. Islak dudakları diğerinin çenesini öperken odada sadece öpücük sesleri duyuldu. Jongin yavaşça sırt üstü dönüp bacaklarını iki yana uzatırken Sehun burnunu onun burnuna sürttü.

"Gitmen gerektiği konusunda ciddi miydin?" Burada kal, demek istemişti ancak devam edemeyip dudaklarını altında duran adamın kalın dudaklarına bastırdı yavaşça. Konuşmak çoğu zaman ona göre değildi. İyi bir konuşmacı değildi, söylemek istediklerini hareketleriyle daha iyi anlatabildiğine inanıyordu ve şimdi yapmaya çalıştığı şey tam olarak buydu. Onu öperken, onun aklını karıştırırcasına ıslak bir şekilde öperken, kal demek istedi.

Jongin parmaklarını onun yumuşak yanaklarında gezdirdi. Öpüşme gittikçe uzayıp, derinleşirken Sehun'un istediği şeyi anlayabilmişti kendince ama yanlış bir şekilde.