Jongin dağılmış bir şekilde oturuyordu koltuğunda. Gömleği, pantolonunun dışında duruyordu onu rahatsız etse bile düzeltmemişti. Pantolonun fermuarı ise çekilmemişti sadece düğmesi iliklenmiş, tamemen toparlanmış görüntüden uzak bir haldeydi ama birisi içeri girince yarı çıplak durmasını engelleyecek bir şekilde duruyordu. Sehun'un bu odaya girdiği anda açtığı içki şişesine uzandı parmakları tekrar. Henüz boş midesiyle içmeye başlaması pek iç açıcı değildi ama olanlar da pek iç açıcı değildi onun için.
Sehun ona açıkça bir teklif sunmuştu. Onun ıslak, küçük, pembemsi dudakları ahlaksız teklifi asla geri çevirilmeyecek bir anda söylemişti. Jongin içinde hareket eden parmakların verdiği hisle beraber kendini ana kaptırırken her şey o zamana dek mükemmeldi. Eğer Sehun tek bir kelime bile etmeyip kalın, sert ve karşı konulamaz penisiyle onun içine girseydi Jongin asla bu halde olmazdı. Pişman, sinirli, kendisine kızgın ve kaygılı olmazdı.
Boğazından aşağıya kayan içki zihnindeki edepsiz sesi susturmak yerine daha çok konuşmasına neden olmaya başlamıştı. Bunu dördüncü bardaktan sonra fark etmiş ve parmaklarının arasında duran bardağa sertçe bakmıştı. Sorun bardak değildi, kesinlikle değildi. Hala içindeymiş gibi hissettiren, o sıcak parmakların verdiği hisle birlikte iç geçirdi. Sehun'un burada çalışmasına izin vermesi birçok şeyde sorun çıkarmaya yetecekti bundan emindi. Baekhyun sadece bir kez birlikte olduğu adamla sürekli birlikte olmak isterse Jongin ne yapardı? Ya da bir başkası, müşterilerden herhangi birisi onu yatağında isterse Jongin ne yapardı? Dokunacağı tek kişinin o olacağını söylemişti ama itiraf etmek gerekirse Jongin bir garson ya da barmen aramıyordu. Dansçıları Sehun gibi kaslı, kendinden emin ve soğuk durmuyordu yani o adam bu işi de yapamazdı. Sadece Jongin ile ilgilenecekse neden burada çalışmayı istemişti ki?
Düşünceler beyninde daha da karmaşık bir hal alırken diğer yandan içkinin getirdiği erotik- aşk hali vardı. Jongin'in içini kıpırdatan tek şey Sehun'un sahip olduğu penis değildi. Onu bu kadar çok düşünmesinin nedenini biliyordu, onu bugün odasında gördüğünde kendinden emin olmuştu. Çok kişiyi etkisi altına almıştı ve bunu ortaya çıkan yabancı adamın üzerinde kullanmış olabileceğini düşünüyordu, belki doğru olabilirdi. Sehun bu yüzden Jongin'in etrafında olmak istiyordu belki. Aşk Tanrı'sının karşısında bir ölümlü ne kadar güçlü olabilirdi ki? Kendini ne kadar tutabilir, düşüncelerine ne kadar karşı gelebilirdi ki? Sehun da o kişilerin arasındaydı bir kere o esmer adamdan etkilenmişti şimdi geri dönüşü olmayan bir yola doğru sürükleniyordu.
Kapısı birkaç kez tıklatıldığında duruşunu dikleştirdi. Masanın dağınık olan birçok yerini kapatıyor olması iyiydi. Kalkıp gömleğini düzeltecek halde değildi zaten.
İçeriye giren Minseok elinde tuttuğu kağıtlara birlikte zaman kaybetmeden masaya, Jongin'e, doğru ilerledi.
"Onun hakkında istediğiniz araştırmayı yaptım efendim." Düzenli kağıtları yavaşça masanın üzerine koyup Jongin'in önüne doğru itti. "Oh Sehun, yirmi dört yaşında. Ailesinden sadece babası kalmış o da Busan'da yaşıyor ve uzun bir süredir onunla görüşmediğini öğrendim. Kendisi önceden nü modelliği yapıyormuş. Kısa bir süreliğine striptizci olarak çalışmış ama orada bir kavgaya karışınca işsiz kalmış."
Duymayı beklediği şeyler kesinlikle bu değildi, Sehun'un iyi bir görünümü vardı altından böyle bir şey çıkacağını düşünmemişti. Ailesiyle neden görüşmediğini merak ederken bir yandan başka bir soruya odaklandı. Hangi mekanda çalışmıştı? Orada neden bir kavgaya karışmıştı?
"Telefon numarası ya da ev adresini bulabildin mi?"
Sağ kolu olan Minseok yavaşça başını salladı. Tüm sabahını o yabancı adamın kimliğini öğrenebilmeye ayırmıştı ama bunu yaparak Jongin'i mutlu ettiğini biliyordu. Eğer düzgün bir şeyler bulamamış olsaydı bugün onun için kötü bir gün olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touche de Dieu / Sekai
FanfictionKim Jongin zenginliği, ünü, adı ve yataktaki performansıyla pek çok kişinin aklında yer edinmiş birisiydi.