BÖLÜM 32|BENİM CANIM

6.1K 337 128
                                    

Sana ne demeliyim bilmiyorum.
Güneşim desem,güneş soluyor..
Hayatım desem,hayat kısa..
Gülüm desem,o da soluyor..
Sana "canım"demeliyim..
Çünkü bu can seninle yanıyor...
-Nazım Hikmet

🏀

Gülümsemesi daha çok artı "Gamzelere zaafın var galiba?"elimi çektim "Biraz"diye cevap verdim gözlerimi kaçırarak.

Öğretmen herkesi çağrınca hep beraber toplandık "Şimdi çoçuklar mayolarınızı giyin çünkü denize gidiyoruz!"dedi Oya öğretmen sevinçle.Emrenin gözleri anında benim gözlerimi buldu.Gözlerimi sinirle kaçırdım.

Ona sinirliydim.Çünkü sebebsizce benden uzak duruyordu.Saçma sapan kafasına takılan bir şey vardı ve o bunu bana söylemiyordu.Belkide sana aşıktır?Bilmiyorum.

Gıcık bana doğru döndü "Hiç bana öyle bakma sadece ayağımı sokarım."dedim ellerimi yukarı kaldırarak,gülümsedi "Öğrenmek istiyordun ya?"sıkıntılı bir nefes verdim "Ben
vazgeçtim!"dedim tatlı görünmeye çalışarak "Sen Basketçi kızsın vazgeçmeyeceksin!"dedi gülümseyerek.

Evet!Ben Basketçi kızım!

Altıma yüzme şortu ve üstümede yarım kollu mayo giydim.Bikinim yoktu zaten çünkü canım abicimlerim beni lime lime doğrarlar.

Zaten çok takmıyorum.Üstümede uzun bir tişört geçirip saçımı topuz haline getirdikten sonra yine öğretmenlerimizin yanına gittim.

Deniz hemen ormanın dışındaydı bu yüzden çok yürümeden varmıştık.Kuma oturdum ve birbiriyle eğlenen kişileri izledim.Emre Derya ile beraber kuma oturmuş konuşuyordu.Yakınlarında olduğumdan onları dinlemeye başladım.

"Ayy inanmıyorum çok komiksin Emroş."Deryanın dediklerine karşı gözlerim doldu.Emre hafifçe yutkundu sadece,benim duyduğumu bilmiyordu tabii.Oturduğum yerden kalktım ve sahil boyu yürümeye başladım.

Çok garipti.Yıllardır arkadaş olduğum bir insanın şimdi bu kadar uzak olması kalbimi kırıyordu.Gözümden akan bir yaşı durduramadım.

Birden biri gözlerimi kapatınca durdum.Yoksa Emre miydi?Hiç düşünmeden ona sarılır affederdim.Ama bu Emre değildi.Çünkü burnuma Emrenin kokusu değil Gıcığın kokusu geliyordu.

Evet...Gıcığın kokusunu biliyordum.Çünkü o kadar hırkasını giyip uyuyunca insan bir süre sonra aklına kazıyor.

"Bil bakalım ben kimim"kıkırdadım "Gıcık?"deyip arkamı döndüm bana doğru eğildi "Şurdan bir yaş süzülmüş sanki?"dedi ve yanağımdaki ıslaklığı parmağı ile sildi.

"Süzülmesin o yaş.Dolmasın bu ela gözler."burukça gülümsedim.Ve ona sarıldım.Şaşırdı.Uzun süre bana sarılmadı ama sonra kollarını bedenime sardı.

Hızla atan kalbi sanki yerinden çıkacaktı.Benimkide biraz hızlanmış olabilirdi tabii.

Geri çekildim ve gözlerine baktım.Gülümsüyordu.Kısılmış Ela gözlerindeki parıldı mutlu olduğuna şahitlik ediyordu adeta.

"Bunu bir teşekkür olarak gör,her şeye rağmen arkamda durduğun,beni gülümsettiğin,bana yardım ettiğin için."gülümsedi "Bana bir teşekkür etmene gerek yok,ben bunu seni sevdiğim için yapıyorum yapmayada devam edeceğim."

Gülümsedi ve bana doğru eğilerek boylarımızı eşitledi "Yani hem sana yardım edeceğim hemde sana aşık olacağım."dedi ve göz kırptı.Ay çok güzel!Mal mısın iç ses?

Basketçi KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin