Cemre'den
"Anlatacak mısın artık?" Dedim sinirlerime hakim olamazken. Çünkü bana gizli numaranın kim olduğunu buldum dediğinden beri yaklaşkk 15 dakika geçmişti ama o inatla konuşmuyordu.
"Tamam ama sözümü kesmeden sakince beni dinle." Naşımı sallayaeak onayladığımda konuşmaya başladı;
"Ben bundan 1.5 2 ay öncesinde sana mesaj attım özel bi numaradan. Parktaydın..."
"Ne! O senmisin? Beni taciz edip üstüne sende istiyordun diyen!" Sinirle gözlerinimkapatıp kafasknı başka yönde çevirip nefeslendikten sonra bana döndü. "Güzelim lütfen sözümü kesme."
"Sadece tek bir mesaj attım. Sonrasında sen yurda girince eve gittim bende. Yaptığım saçma gelmişti. Telefknu bir yere attım. Benim bi ikiz kardeşim var. Adı savaş." Anlamsızca ona bakıyordum. Sitreslimoldupj belliydimkonuları çok dağınık anlatıyordu. "Ben seni 1 senedir tanıyorum dedim ya takip ediyordum dedim. İşte senin resimlerini görmüş ibne herif! Benim sana olan sevgimi farketmiş. Hayatı boyunca hep benimle bir savaş içindeydi zaten. Velhasıl ogün o telefonu almış ve seninle konuşan oymuş. Seni kaçırmaya çalışan ve daha birsürü şey."
Şok olmak? Şuan yaşadığım şeyin yanında az kalır.
"Ben...ne diyeceğimi bilmiyorum." Titreyen elimle masadaki sudan bir yudum içtim. "O kafeye geldi benim sana geldiğim gün aynı senin gibi kokuyordu. Saçlarımı kokladı. Daha önce de gelmişti boynumu kok-"
"Kss şunu Cemre! Zaten knu gebertmddiğim için pişmanım!" Sessizlik kapladı birsüre etrafımızı. "Başka neler yapmış?" Diye sordjm korkarak.
"Doğanayı o ayarlamış sana saldırmasj için. Aklınca gelip seni koruyacakmış ama ben işin içine girince hesaplar değişti." Ellerimi saçlarkma atıp sitresle kafamj kaşırken sinirle güldüm.
"Ben piskoloğa gifmeye kadar vermiştim. Kendimi şizofren sandım ben!" Yerşnden kalkıp yankma oturduktan sonra bana sarıldı. "Özür dilerim güzelim. Benim suçum."
"Kendini suçlama. Senin hiçbir suçun yok." Diye mırıldandım kollarımı beline dolarken. Biraz sessizliğin ardından tekrar konuştum. "Şimdi ne olacak?"
"Dikkatli olacağız Cemre. Sana yaklaşmasına katlanamam." Tekrar sessizleştik. "Bana Deniz kızı yazmıştı." Dihe mıdıldandım anlamsızlıkla. O sırata sırtımda gdzen eli duraksadıktan sonra vücudu kaskatı kesildi.
"Ne?"
"Öyle mesaj atmıştı bana. Ne demek oluyor ki?"
"Cemre bu sandığımdan da tehlikeli bi hal almaya başladı." Anlamazca kaşlarımj çattıpkmda devam etti. "İkimizin de adı Deniz. Ben Özgür Deniz o ise Savaş Deniz. Ölen ablamın ismini babam ikimize de vermiş. Bjnu sık kullanmayız ama küçükken birbirimize söylediğimiz birşey vardı. Eğer gerçketen aşık olursan o kız bizim için Deniz kızı olacaktı. Tıpkı ablamız gibi..." boğazıma bi yandan bi maybın hüznü dizilirken diğer yandan şaşkjnlık da benliğimi kaplamıştı.
"Yani?"
"Cemre o sana aşık. Sandığımdan da tehlikeli bu!"
"Beni yurda götürür müsün?" Dedim sadece düşünceyle. Birsüre gözlerimin içine baktıktan sonra başıyla onaylayıp hesabk ödedikten sonda kafdden çıkmıştık. Yurdun önüne geldiğimizde ona döndüm. "Özgür...siz hani söz vermiştiniz ya. Ama sen bana o şekilde seslenirsen. Beni korkutuyor onu hatırlatıyor bana. Onunla özdeşleşti. Onun kızıymışjm gibi düşünüyorum sanki sen uzak-"sözümü dudağımdaki parmağk kssti. Daha sonra yüzümü avuçlayıp yanaklarımk okşayarak konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kır Papatyası
Teen FictionBir seviyor, bir sevmiyorsun. Ama bu oyun değil papatyam...