19. Bölüm~ Daha Sonra

109K 3.1K 290
                                    

19. Bölüm

Dudaklarımdaki gülümseme önümde duran tarih sınavına zıt düşüyordu. Kafamı aşağıya eğmesem benim deli olduğumu düşünebilirlerdi. Son bir haftadır sanki her şeyi bir kenara atmış, sadece onun kokusu ile yaşıyordum. Bana kötü davranmıyordu, aksine iyi davranıyordu. Tek sorun benimle çok fazla sohbet etmemesiydi.

"Zilin çalmasına beş dakika var son işaretlemeleri yapın." Sarışın, otuzlarının ortasında gibi görünen, eh birazcık da şişman öğretmen son uyarılarını yapıyordu. Diğer sınıflara göre yönü ters olan bir sınıftaydım. Tüm sınavlar ortak olduğu için sınıflar karma yapılıp sınav oluyorduk.

Yarım yamalak yaptığım testin bir arka yüzüne bir ön yüzüne baktıktan sonra kâğıdı teslim etmeye karar verdim. Yapamadığım birçok soru vardı. Yine de beklemenin hiçbir faydası yoktu. Son dakikalarda cevaplar gökten vahiyle inmeyecekti.

Sınav kâğıdını verip yerime geçtim. Yanımda oturan çocuğun kâğıdına baktım. Dokuzuncu sınıf coğrafya sorularıydı. Coğrafya belki de iyi olduğum nadir dersler arasındaydı. Benim bakıyor olduğumu anlamış olacak ki kalemle bir sorunun üzerine bastırdı. Gözlerimi kısıp dikkatlice okudum. Arada bir öğretmeni kontrol etmeyi unutmuyordum tabii ki de.

Büyük ölçekli haritaların özelliklerini soruyordu. İki tanesini yazabilmişti ama soru ondan iki tane daha istiyordu. "Son bir dakika çabuk olun." Öğretmenin sesi ile çocuk daha da panik olup kafasını kaşıdı. Fısıltı halinde emin olamadığım ikisini de söyledim. Duyabildiğini yazdı. Resmen zamanla yarışıyorduk. Arka tarafı çevirdi. Boş olan iki çoktan seçmeli soru vardı. Hızla okuduktan sonra cevabı söyledim. Her ne kadar cevaptan emin olmasam da...

"Bu hafta sonu ortalamalar alınacakmış,"diyerek lafa atıldı Sanem, sonra ağzına aldığı salatalık turşusunu ezmeye başladı. Açıkçası notlarımla artık ilgilenmeyi bırakmıştım. En azından bu dönemlik... Diğer dönem çok çalışmam gerekiyordu. Aksi takdirde üniversite benim için bir hayal olarak kalacaktı.

"Benim düşük notum yok. Enes Hoca'nın yarınki sınavını da atlattık mı tamamdır," diyen Leyla'ya Sanem gözlerini devirdi. "Ondan sonra başlasın hocalara yalakalık." İçimde oynayan balıklardan biri yüzgecini ağzına götürüp kıs kıs güldü. Acaba Enes bana sözlü notu kaç verecekti?

"Selam," diyerek masamıza oturan kızı daha önce hiç görmediğime emindim. Uzun saçları vardı. Saçlarının uçları bukle bukleydi. Beyaz teni parıldıyordu sanki. "Hoş geldin Serap." Ağzını yaya yaya konuşan Leyla oldukça sevimli gözüküyordu. "Hoş bulduk." Niye birden bire yanımıza geldiğini anlamasam da sesimi çıkartmamıştım.

"Dönem sonunda parti var." İşte şimdi Sanem'in ilgisini çekebilmişti kız. Ellerini çenesine dayayıp kızı dinledi. "Ben düzenliyorum. Biliyorsunuz ki..." Eliyle saçını havalı bir şekilde arkaya attı. "Okulun başkanıyım." Üçü birden gülerken ben yine sessizliği seçmiştim. "Peki, nerede?"dedi Sanem. Heyecanı gözlerinden okunuyordu.

"Daha ayarlayamadım ama gelirsiniz değil mi?" Kaşlarını kaldırıp gözlerini üzerimizde gezdirdi. Leyla "Bakarız," demişti durgunlukla. Ailesi tarafından verilen ceza hala devam ediyor gibi görünüyordu. Sanem gözleri ışıldayarak "Biz Zeynep'le geliriz," dedi. Gözlerim şaşkınlıkla açılmış, onun yüzüne bakıyordum. Beni niye buna karıştırdığını bilmiyordum. Ama bunu burada konuşmayacaktım.

Mehmet ve yanındaki iki arkadaşı bize doğru geliyorlardı. Sandalye çekip masaya oturmaları uzun sürmemişti. Mehmet kumral saçlarına elini geçirip yana yatırdıktan sonra yüzüme baktı. Bir süre hiçbir şey demeden gözlerimde oyalandıktan sonra Serap'a döndü. "Parti varmış?"

BELAGATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin