4. TABLONUN GÖZLERİ

107 58 14
                                    

Bölüm şarkıları : Men I Trust - Pierre
Modern Talking - You're My Heart, You're My Soul

Bölüm şarkıları : Men I Trust - PierreModern Talking - You're My Heart, You're My Soul

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 💞

💫

Arkama bakmadan kaçtığım ve savunduğum korkularım vardı. Zaman onları törpülüyor, törpüledikçe de bana bir yaş daha ekliyordu.
Yaşadığım her anı salisesine kadar kendim için yorumlar ve hayatıma devam ederdim. Kafamın içinde kurduğum düzenekte korktuğum ve bana acı veren her şeyden kaçarken yalan bilgilerle kendimi avuturdum. Yapmamalıydı. İnsan denilen varlık ilk önce kendine yalan söylememeyi şart koşmalıydı.

Korkmak ne demekti? Bu, merak ettiğim bir sorudan daha fazlasıydı. Herkes için farklı bir tabiri vardır; zayıflık, güçsüzlük, kontrolsüzlük, menfaat, kaçmak, takılmak...
Benim için ise korkmak hep kaçmak oldu. Duygularımdan, düşüncelerimden, düşünmek istemediklerimden, gördüğüm ve göreceklerimden arkama bile bakmadan koşmak.

Birkaç pürüzle olabildiğince iyi bir hayat kurmuştum kendime. Babamı kaybettikten sonra şehrin bir diğer ucuna gelmiş, sıfırdan bir hayat inşa etmiştik annemle birlikte.
Hayatımın yeni düzeninde bizim gibi çırpınarak sakin bir hayat kurmaya çabalayan insanlar da vardı. İnsan gördüğünü kavrardı, benim de işime gelmişti. Öğrenmiştim hayatı sessizleştirmeyi. Bu yaşıma kadar yaptıklarımdan pişman olduğum söylenemezdi ama bir yerden sonra yorulmamak için hayatı sessize almak gerekirdi.

Bu yolda yanımda olan tek bir kişi vardı; ben hayatı sakinleştirmeyi öğrenirken her fırsatta kurulu düzenimi yıkmaya çabalayan biri. Çünkü o, özgürlüğün damarlardaki renkle belli olduğuna inanan biriydi. Onun için sakin bir hayat ne miydi?

Kendini mutlu eden bir düzende kendi kurallarınla yaşamak.

Bazı insanlar vardır iz bırakır hayatımızda. Gitti ama derin bir iz bıraktı bana kattıklarıyla ve öğrettikleriyle.

Yaptım, yıktı.
Kurdum, dağıttı.
Kaçtım, peşimden geldi.
Kabul ettim ve gitti.

Ayaklarım yere daha da fazla baskı yapıyorken durduğum yerde kımıldamıyordum. Onu bazı zamanlar çok özlüyor ve kalbimdeki yerinde fazlasıyla boşluğunu hissediyordum. Hayatımdan giden beş yıl az bir süre değildi. Ondan haber alamadığım beş yıl. Onu düşünmemek, endişelenmemek için kendi kendime sebepler ürettiğim ve kandırdığım beş yıl. Beni unuttu, ben de onu unuttum, her şey karşılıklı oldu. Unuttuğuma kendimi inandırdım çünkü inandırmak zorundaydım. Başka çarem yoktu. Hayatım onun eksikliğiyle daha fazla ilerleyemezdi, eğer o eksikliğinin yerini kapatmasaydım.

İkimizin de artık apayrı hayatlarımız vardı ve birbirimiz için kendi hayatlarımızı değiştiremezdik. Buna rağmen ben, sakin bir hayat kurmuş ve yıllarca huzurla yaşamıştım.

MAVİ MORENO (Düzenlemeye alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin