6.bölüm

15 1 0
                                    

Akşam televizyonun karşısına oturdu. Aklı hala dün olan olayın şokundaydı. Düşünemiyordu.

Televizyonu açıp herhangi bir kanal açtı ve dikkatsizce düşüncelere daldı.

-beni seviyor musun?

Diye sesle televizyona dikkatini verdi. Bu denizin dizilerinden biriydi.

Dizide yanında reklam çekimi günü gelen Kutay adındaki adam vardı.

Kutay denizi duvara yaklaştırıp dudaklarına minik öpücük bıraktı.

-sence?

Deniz ses çıkarmadan şaşkınca kalmıştı. Kutay gülümseyerek bir öpücük daha kondurup

-erkeklerin sana bakmasından nefret ediyorum.

Öpücük!

-başkalarına böyle güzel gülmenden nefret ediyorum.

Öpücük!

-sadece benim ol istiyorum.

Öpücük!

-sadece bana böyle gül istiyorum.

Öpücük!

-sadece beni sev ve bana ait ol istiyorum.

Sonra ateşli uzunca öpüşmeye başladılar. Karan sinirle hızla kumandayı televizyona fırlattı. Kumanda televizyonun camının içine girmiş, televizyon kırılmıştı.

Karan ellerini yumruk yapmış sinirle öylece televizyona bakıyordu. Cidden neden bu çocukla birlikte genelde başrol oynuyordu? Hem ne gerek vardı öpüşme sahnesine?

Emre olayın sesiyle içeri geldi. Televizyonu görüp

-hih! Neden kırıldı bu?!

-yok sadece bana gülmüş! Yok sadece beni sevmiş! Bana ait olmuş!

Diye sinirle oradan ayrılıp odasının kapısını sinirle çarptı.

Emre yerinden sıçrayıp

-noldu buna ya? Yine ne saçmalıyor ki? Sinirleri tepesinde herhalde.

Diyerek televizyona baktı ümitsizce. Yeni televizyon almak için işe koyuldu.

&&&&&&

Ringin ortasında sakince yatarken yanında birini hissedince yanına döndü. Ona gülerek bakan denizi gördü.

-git buradan!

-merak etme sesimi bile çıkarmam. Ben yokmuşum gibi devam et.

Sonra onu incelerken deniz karanın ellerini görüp

-hih! Ellerin!

Karan sabah sinirini atamayınca, malum Kutay denilen adamda öpüşmüştü!, buraya gelip kum torbası yumruklamıştı.

Deniz hızla ordan ayrılıp elinde ilkyardım kutusuyla geldi. Karan bir şey diyecekken eliyle ağzını kapayıp

-sessiz ol. Yaralarını sarmalıyım. Sen aptal mısın?! Ellerine dikkat etmelisin...

Diye laflar söylerken ellerini sarıyordu. Karan tebessüm edip ona baktı.

Sinirli suratıyla konuşarak ellerini sarıyordu.

-geveze.

Diye onun duymayacağı şekilde mırıldandı.

-bitti! Bir daha yaparsan seni döverim!

-tabi tabi.

Diyerek ayağa kalktı.

-ne yani dövebilirim bir kere seni!

-eminim öyledir.

Kızgınca bakıp

-dövebilirim!

Tam karan konuşucakken telefon sesleriyle deniz hızla iki elini ceplerine attı. İki telefonu da çalıyordu. İkisini de açıp hoparlöre aldı.

-deniz neredesin sen?!

-deniz neredesin?

Evet sinirli ses tahmin edeceğiniz gibi berkenindi. Ve bu sakin seste kutayın.

-bir yerlerdeyim işte berke. Karanın yanındayım kutay.

-deniz! Şuna bak asistanın olan ben miyim kutay mı? Ona söylüyorsun bana söylemiyorsun!

-kıskanma berke! Denizciğim bizi kıskanıyorlar.

Deniz güldü. Berke ise

-çabuk konum at deniz! Çekimler başladı ama başrol oyuncu yok!

-benim sahnelerim bitmedi mi ya?!

-yok tatlım. Bizim ön seks gibi bir sahnemiz varya. Sona atmıştık onu.

-haaa!

-konum!

Karan ise hala kutayın dediğindeydi. Ne ön seksi! Sinirle ellerini sıkmıştı.

-tamam atıyorum.

Diye berkenin telini kapayıp konum attı. Kutayın hoparlörünü kapatacakken karan engel olup

-gerek yok rahat ol.

Diye sinirle konuştu. Deniz sinirini anlamasada konuşmaya devam etti.

-ön seks mi?

-evet. Eve gelirler ve direk ateşli öpücük. Gömlekler çıkarılır. Sen atletinle ben üstüm çıplak ateşli öpüşüceğiz. Öyle. Sabah ise yatakta çıplak uyanacağız.

-çıplak mı?

-merak etme üstünde iç çamaşırların olucak. Çarşaflardan gözükmeyecek. Çıplak gibi görüneceksin işte.

-biliyorum kutay. Daha önce de çektik senle ve başkalarıyla böyle şeyler.

-iyi o zaman daha kolay olur. Çekimden sonra bizimkiler içmeye geleceğiz senin eve. Pijamalarım vardı sende dimi?

-evet. En son birlikte pijama partisi yaptık ya. Diğerleri yoktu. O zaman bıraktın nasılsa hep geliyorum diye.

-iyi o zaman yanıma bir şey almam.

-merak etme. Dolabımda bir sürü erkek giysisi var. Hadi neyse berke gelir şimdi. Görüşürüz.

-görüşürüz.

Kapatıp arkasını dönünce sinirden kıpkırmızı olmuş karanı gördü.

-neden kızardın böyle?

-hiç!

Diye sinirle bağırıp ordan ayrıldı.

-Allah Allah! Şimdi ne yaptım ya!

Diye sinirle bağırarak aşağı indi. Arabasını görünce oraya doğru yürümeye başladı. Arka kapı açıldı ve arkadaki berke onu hızla çekip kapıyı kapadı.

-yeğenim bile bu kadar kaybolmuyor deniz.

Dedi sitemle.

-o zaman sende evlenip bir çocuk yap Berke. Evde kaldın artık. O zaman yeğeninden değilde çocuğundan bahsedersin.

Berke sinirle ona bakıp göz devirdi. Deniz ise gülerek akserin geçen verdiği bilezik şekerlerden koluna takıp hem Youtube de video izlemeye hem de arada kolundaki bilezikten yemeye başladı.

Peşini Bırakmayacağım! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin