18

12.5K 772 442
                                    

Ellerim ceplerimde boş sokakta ilerlerken bakışlarım yanımda küçük adımlarla ilerleyen Şans'a kaydı. Ona minik bir tebessüm gönderdiğim sırada minik adımları hızlandı ve ilerdeki çocuk parkının kapısından içeri girdi. Onu kaybetme korkusu ile peşinden koştum, parkın içine girer girmez gözlerim Şans'ı aramaya başladı. Parkı telaşla incelerken gözlerim Şans'ı buldu, yanına doğru ilerleyeceğim sırada bankta oturan siyah saçlı çocuğun üzerine atladı. Gözlerim kocaman açılırken koşar adımlarla yanlarına ulaştım.

Bankta oturan siyah saçlı çocuk Şans'ı kucağına almıştı, Şans çocuğun kucağına atlaması yetmiyormuş gibi bir de onun yanağını yalamıştı. Şans'a kaşlarımı çatarak kızgın bir şekilde baktım fakat o beni pek umursuyor gibi görünmüyordu. Mahçup bakışlarımı karşımdaki çocuğa çevirdim."Ah, çok üzgünüm! Bir anda yanımdan kaçtı, normalde asla böyle şeyler yapmaz."

"Sorun değil. Normalde pek sevecen bir tipim yok. Köpeğinin beni sevmesine şaşırdım." diyerek bana bir tebessüm gönderdi.

Kurduğu cümleden sonra kaşlarımı kaldırdım. Soluk teni dikkatimi çekti ilk başta, yorgun gibiydi. İçimden bir şeyler ona ne olduğunu sormam gerektiğini söylüyordu fakat dudaklarıma kadar gelen cümleyi yuttum. Tanımadığım yabancı biriyle ilk saniyeden böyle konuşmam pek doğru olmazdı. Onda bir şeyler vardı, kötü görünmüyordu fakat iyi göründüğünüde söyleyemezdim. Kendimi toparlayıp dudaklarıma ufak bir gülümseme yerleştirdim.

"Açıkcası benim de pek sevecen bir tipim yok ama Şans yanımdan ayrılmıyor."

"Demek adı Şans." diye mırıldandı siyah saçlı, kehribar rengi gözlü çocuk kucağında duran Şans'ın başını okşayarak."Şans getiriyor mu peki?"

"Bana şans getirdi, belki sana da getirir."omuzlarımı silkerek kıkırdadım. Bakışları ağır bir şekilde bana döndü, Şans onun kucağında mutlu görünüyordu. Onun bu haline gülümseyip bankta boş kalan kısma yerleştim. Çocuk bir kez daha tebessüm etti. Gözleri usulca yüzümde gezindi bir süre. Neden yüzümü bu şekilde incelediğini anlamamıştım, büyük ihtimalle benim hakkımda bir fikir sahibi olmak için gözlerini uzun süre yüzümde gezdirmişti.

"Köpeğini bana vereceğini sanmıyorum. Başka bir köpeğin bana şans getireceğini de hiç ihtimal vermiyorum."

"Baksana bu kadar insan arasından senin yanına koştu."diye mırıldandım ellerimle çevredemizdeki insanları işaret ederek. Kucağındaki Şans'ı bana doğru uzattığında Şans onun elini yaladı, bu bir kez daha kıkırdamama neden olmuştu. Normalde yabancı biriyle konuşmak beni geriyordu fakat yanımdaki bu çocuk biraz farklıydı, Şans bile ona koşmuştu, o da ondaki bu durumu hissetmiş olmalıydı. Biraz sert duruyordu, Atlas gibi. Böyle görünen insanların büyük acılarının olduğuna inanıyordum. Şans'ı kucağıma alıp yere indirdim, parkın içinde gezinmeye başladığı sırada bakışlarımı usulca yanımaki yabancıya çevirip içten bir tebessüm gönderdim."Seni sevdi."

"Bende onu sevdim. Geçen gün bulduğum köpeğe benziyor. Bana onu hatırlattı." diye konuştu. "Sen de mi köpek buldun?"diye sordum heyecanla fakat heyecanımın çok abartılı olduğunu farkedince yutkunarak telaşla konuşmaya devam ettim."Yani ben de Şans'ı bulmuştum da..."Çocuk verdiğim anlık tepkiye güldü. "Sakin ol lütfen. Evet bir köpek buldum. Yağmurda ıslanmış ve açlıktan neredeyse ölmek üzereydi."

"Salam, su falan alarak ihtiyacını giderdim. Tabii bir süreliğine."

"Anlıyorum."anlattığı şeyden sonra dudağımı büzerek ona baktım, elimde olsa tüm sokak köpeklerini bahçemde toplayıp onlara bakardım fakat elimde değildi. Hayvanlara karşı çok büyük bir zaafım vardı, insanlardan daha çok severdim hayvanları. Enis'ten sonra en yakın dostum Şans olmuştu.

say my name | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin