Kerem: Zeynep beş dakika sonra aşağıda ol konuşucaz diyerek telefonu kapatıyor adama bak ya bide bağırıyor bana neyse çok sinirliydi hemen aşağı ineyimde şimdi daha çok sinirlenmesin. Aşağı iniyorum ve beklemeye başlıyorum acaba ne oldu aman ne olduysa ne oldu benim gönlüm zaten Kerem'i özlüyordu okul çıkışıda göremedim iki dakika suratını görürümde gözüm gönlüm açılır. Ufff ne saçmalıyorum ben yine ya diyerek önüme bakıyorum bu sırada Kerem geliyor hızla arabasından iniyor ve sinirle kolumdan tutup arabaya bidiriyor.
Yaklaşık 1 saattir arabadayız Kerem bir yerlere sürüyor ama nereye olduğunu kendininde bildiğine emin değilim en son dayanamıyorum ve soruyorum.
Zeynep: Nereye gidiyoruz Kerem ?
Kerem: Bilmiyorum güzelim diyor sakin bir sesle siniri geçmiş ama hafif alkollü.
Zeynep: Neden sinirliydin Kerem ?
Kerem: Annemle kavga ettik Sevim Sayer'i bilirsin diyor ahh bilmem mi Sevimciğimi(!)
Zeynep: Anlatmak istersen biliyorsun Kerem her zaman dinlerim ama artık arabayı şurada sahile çeker misin dön dolaş başım döndü diyorum ve Kerem yavaşça arabayı sahile çekiyor ve inip arabanın önüne oturuyoruz. -multimedya-
Zeynep: Ee Kerem, anlatmayacak mısın ?
Kerem: Sen anlat bebeğim açıkcası ben seni dinlemek istiyorum diyor kızlar bebeğimden sonrasını duyan var mı varsa bana söyleye bilir mi ?
Zeynep: Ne ?
Kerem: Ateş olayını diyorum Zeynep diyor ikaz eder bir tonda manyak mı ne ya taktı bu konuya illa öğrenecek ya.
Zeynep: Anlattım işte hem Aksel'de söyledi ya Kerem bir kere yarışlarda gördük diyorum gözlerimi kaçırarak umarım yalanımı anlamaz bu kas hayvanı.
Kerem: Yemezler güzelim en başından ya sen anlatırsın yada ben zorla öğrenirim diyor ve üstüme gelmeye başlıyor tövbe est. napıyor bu çocuk böyle bi de bayık bayık çapkın çapkın gülüyor.
Zeynep: Kerem ne yapıyorsun sen diyorum ürkekçe o ise daha çok sırıtıp üzerime daha çok geliyor.
Kerem: Söylemeyeceksin yani Zeynep Yılmaz diyor gülerek bende başımı hayır anlamında sallıyorum inatçı Zeyno'ya selam çakın kızlar bu manyağın burada bana ne yapağı belli değil ben hala inat yapıyorum bi dakika bu daha çok yaklaşıp oturduğum yere iyice yayılmamamı sağlıyor ve gıdıklamaya başladı evet evet gıdıklıyor beni.
Zeynep: Ahahahh Ker- ahahah Kerem ahahha dur ya ahahah lüt- ahahhaha fen bak ahahahhahahhahhahahhaha
Kerem: Zeynep söyleyecek misin diyor benim gibi gülerek pis kas hayvanı.
Zeynep: Ahahhah ta- ahhhahha mam diyorum ve sonunda bırakıyor bende kendime gelip nefesimi düzenlemeye çalışıyorum.
Zeynep: Kerem çok kötüsün ya sen küçükkende böyleydin hep beni gıdıklayarak iş yaptırıyordun hala aynı oyun bozan Kerem diyorum dudaklarımı çıkarta çıkarta sahte bi kızgınlıkla.
Kerem: Çıkartma o dudaklarını Zeynep, konuyu da dağıtma bak hadi anlat şu Ateş olayını.
Zeynep: Aslında benim açımdan anlatacak pek bir şey yok Kerem, Ateş biraz garip biriydi tamam yalan söyledim bir kere değil çok kere görüştük ve evet Aksel'de bende tanıyoruz onu bence sen bu hikayeyi benden değil Aksel'den dinle olur mu ?
Kerem: Nasıl bir kaç kere görüştünüz hani benden sonrası olmamıştı ?
Zeynep: Saçmalama Kerem tabiki de olmadı ama diyorum ya Aksel'den dinlesen sen bu olayı bana sormasan olur mu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaktaki Hatıralar (ZEYKER)
RomanceArkadaşlar ilk on iki bölüm baya kötü, daha sonrasında yazımı geliştirip kendi çapımda ilerlediğimi düşünüyorum. &