Bölüm 16 : Farketmeden senin olmuşum

533 29 4
                                    


"Zeynep ?" Bu tanıdık sesi duymak isteyeceğim son şey bile değildi.


Kerem tam ağzını açıp yorum yapacakken arkamdan duyduğu sesle kalakaldı. Tanrım şaka yapıyor olmasın.


"Zeynep sakın panik yapma, hemen Melis'i ara gelmesinler."

Ya nasıl panik yapma Keremciğim Metin amca burda. Hani şu Melis'in kıskanç ve katı babası. Hani Aksel'le Melis'i birlikte görürse Aksel'in kafasını kopartacak olan adam varya. Heh işte o.


Diyemiyorum tabi ki bu yüzden sadece "Tamam." Demekle yetiniyorum ve hemen telefonu alıp Melis'i arıyorum bu sırada Kerem'de masadan kalkıp hızlı adımlarla hemen arkamızdaki masaya Metin amcanın yanına gidiyor.


Çalıyor, çalıyor ama açılmıyor Aksel yavaş yavaş eceline yaklaşırken Melis telefonu açmadığı için Aksel'i arıyorum.


"Zeynep?" diyor Melis en şen şakrak sesiyle.


"Melis niye kendi telefonunu açmıyosun ya ?"


"Sessiz de kalmış heralde beni mi aradın duymadım. Şimdi Aksel araba kullanıyo diye ben açtım, geliyoruz."


"Melis, sakın gelmeyin Metin amca burada !"


"Ne?! Ne demek baban orada Zeyno ya. Aksel dur!" Melis'in bu kadar tırsmasından anlayın Metin amcayı...


"Tamam Zeynep biz o zaman sahilin iki sokak ötesinde ki küçük kahvaltı salonu var ya oraya gidiyoruz, gelin sizde." Aksel Melis'ten telefonu alıp rahatça konuşmaya başlıyor. Paşam da ki keyfe gel sen biz sorun çıkacak diye üç buçuk atalım o rahat rahat konuşsun. Neyse..


"Tamam Aksel, kapatıyorum şimdi." diyorum ve masadan kalkıp Kerem ve Metin amcanın oturduğu masaya geçiyorum. Metin amca beni görünce ayağa kalkıp bir baba şefkatiyle bana sımsıkı sarılıyor.


"Kusura bakma Metin amcacığım az önce telefonla konuşuyordum da." diyorum ve Metin amca oturduktan sonra ben Metin amcanın karşısına yani Kerem'in yanına geçip oturuyorum.


"Önemli değil Zeynepçiğim, Kerem söyledi önemliymiş konuşman." Bu adam bir tek Melis konusunda jig saw oluyor yoksa pamuk gibidir.


"Ee nasılsın Metin amca, tatilden döndükten sonra sizinle hiç görüşemedik."


"Yoğunuz biliyorsundur Zeynep, aynı evde olmanıza rağmen babanla bile pek görüşemiyorsundur şu sıra."


"Eskiden Amerika'dayım diye görüşemiyorduk, geldim hala görüşemiyoruz." diyorum hafif esprili bi şekilde ve Kerem'e bakıyorum.


"Sahi çocuklar." diyor Metin amca sonra da Kerem ve beni gösteriyor parmaklarıyla "Siz tekrar birlikte misiniz ?" Allah'ım ne denir ki bu soruya da şimdi ya. Evet desem babama söyleyecek sonra bi dünya babamla uğraşırım. Hayır desem Kerem çok bozulur. Hem aramızda bir şey yokta sayılmaz var gibi de yok gibi de.

Uzaktaki Hatıralar (ZEYKER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin