Not

2K 154 68
                                    

Slytherinliler ile iksir dersleri vardı.

"Aman ne güzel" Diye içinden geçirirken Harry arkadaşlarını takip ediyordu.

Sınıfa ulaşmalarına daha fazla yol vardı ki Harry'nin gözüne bir kağıt ilişti. Yerde katlı bir kağıt duruyordu. Yere düşeli pek olmamış gibi gözüküyordu.

Ron ve Hermione'yi "siz gidin ben yetişirim, kağıtları almamışım" Diyerek gönderdi.

Kağıdı gidip yerden kaldırdı ve okumaya başladı;

"Sence düzelmek için ne yapabiliri-"

Son kelimenin bitişi düzgün yazılmamıştı. Belki ki yazı yarım kalmıştı.

Harry kağıtla en karmaşık düşünceleri ile bakıyordu. Etrafına bakıp kağıdı çantasına tıkıştırdı. Onun  hakkında sonra düşünecekti. Sınıfa doğru koşmaya başladı.

Ki, arkasından koşan Dracoyu fark etti. Cübbesini iliklemeye çalışıyordu, o da sınıfa geç kalıyordu. Kendisine yetişebilsin diye yavaşladı, sonra aynı hızda koşmaya başladı.

Draco kaşlarını çatarak Harry'e bakıyordu "beni beklemenin sebebi nedir, Potter? Sırada ne var? Elimi tut istiyorsan?"

Harry Draco'nun eline erişmeye çalıştı fakat Draco elini tersledi ve ona dik dik baktı

"Ne yapıyorsun acaba?"

"Sen dedin."

Draco tuhaf bir şekilde Harry'e bakıp önüne döndü. Hızlı adımlarla yürümeye devam ettiler.

"Senin derse geç kalmak için geçerli nedenin nedir, Malfoy?"

İkisi de nefes nefese kalmış bir şekilde konuşuyorlardı.

Draco gözlerini kaçırıyordu.

"Bu senin problemin değil." diye mırıldandı.

Draco'nun saçları dağınıktı, tuhaf birşeydi çünkü onun saçı hep düzenli olurdu. gözleri hafiften kızarmıştı.

Harry düşünmeden edemedi, birşeylerin ters gittiğinin farkındaydı.

"Hey, sana ne oldu böyle?" Diye en sakin sesiyle sordu zümrüt gözlü çocuk.

Ona şaşkınlık ve korku ifadeleriyle bakıyordu sarışın.

Kendini düzeltmeye çalışarak "dedim ya, seni ilgilendirmez-"

"Ciddi konuşuyorum, berbat gözüküyorsun. Bundan haberim yok sanma. Etrafta sen olmayınca fark ediliyor."

Draco şaşkındı. Yutkundu. İçindeki herşeyi dökecekmiş gibi derin bir nefes aldı ve ağzını açtı, hiç te sinirli gözükmüyordu. Ki sınıf kapısına geldiklerini fark ettiler.

Kapıyı çalıp yavaşça iktirdi Harry. Snape yerinde durmuş, ikisine bakıyordu. Doğrusu bütün sınıf onlara bakıyordu.

Favori öğrencisi ve "sevmediği" Öğrencisi aynı anda geç kalmıştı.

Snape elbette hiç duygu belirtisi göstermemişti. Fakat nasıl puan vereceği/alacağı konusunda düşündüğü belliydi.

"İkiniz, yerlerinize geçin" Demekle yetindi.

En son geldikleri için birlikte oturmak zorunda kalmışlardı

Ders sürmeye devam ediyordu.
Snape onlardan "dorukta iksir" yapmalarını istemişti. Sadece Harry derse odaklanamıyordu. Draco yanında olduğundan en azından onun iksirine bakarak yapabiliyordu bir şeyler.

Onu izliyordu. Sanki normal, alaycı Malfoy gitmiş, yerine soluk, konuşmayan Malfoy gelmişti. Kesinlikle birşeyler vardı.

Snape gelmeseydi bütün gün orda kalabilirdi.

"Mr Potter, önümdeki şey de nedir acaba?"

"İ-iksirim efendim..."

Snape bir onun, bir Draco'nun iksirine bakıyordu. Draco iksiri yanlış yapmıştı, Harry'de onu izliyordu zaten, anlaşılmıştı.

"Sen ve Mr. Malfoy"

Draco ve Harry birbirlerine endişeyle baktılar.

"İki gün sonraya kitabınızdaki 567-614 sayfaların arasını en az bir parşömen sayfası uzunluğunda özetini çıkaracaksınız."

En fazla gerilenin Draco olduğu söylenebilirdi. Ne de olsa Snape'ten ilk defa ödev alıyordu.

-Ertesi gün, ya da dersten birkaç saat sonra.-

Harry bir sonraki gün ağzında şimdiye kadar tattığı en acı tad ile uyanmış olabilirdi.

Sıkkın bir şekilde gidip üstüne cübbesini geçirdi. Çoğu kişi aşağıda kahvaltıdaydı. Onlara yetişen ilmek için hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Kesik kesik nefes alan Harry Ron'un yanına yerleşti.

Onlara küçük bir tebessüm ile günaydın diledi. Harry'nin gözü Ravenclaw masasına ilişti. Kara saçlı genç bir kız, etrafındaki kız arkadaşlarının oluşturduğu surların arkasındaydı. Hıçkırarak ağlıyordu. Etrafındaki kızlar onu teselli ediyor gibi görünüyordu.

Sessizce Hermione'ye doğru eğildi;

"Ravenclaw masasında neler oluyor?"

Hermione iç çekerek konuştu;

"Adı Sophia'ydı sanırım. 3. Sene. Eşini bulduğu için tepki veriyor sanırım."

Ron yerinde rahatsızca kıpırdandı.

"Yani eş bulmanın yan etkileri mi var diyorsun, Herm?"

"Evet, Harry, var. Tanrı aşkına şu kitabı al, içinde herşey var."

Ona "Ruh eşleri nasıl bulunur? Neden varlar?" Adlı bir kitap uzattı. Hogwarts'ta bulunan diğer kitaplara göre daha ince bir kitaptı.

Hermione ve Ron genelden daha fazla dargın görünüyorlardı. Harry bir elma kaparken Hermione'ye teşekkür etti, ve masadan kalktı.

Bu sefer ödevini dışarıda yapmayı kesinlikle kafasına koymuştu.

Mate | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin