"Bahar Hocam?" Diye seslendi asistanı. Bahar elindeki çerçeveye ifadesiz bakışlar atmaya devam etti. "Bahar Hocam, havaalanına gitmemiz gerekiyor. Yurtdışından bir hasta gelmek üzere." Elindeki çerçeveyi masanın üzerine bırakıp sandalyeden kalktı.
"Merve geliyor mu?" Diye sordu üzerine önlüğünü geçirirken. Asistanı başını sallayıp dışarı çıktı. "Neden aldım ki ben bunu işe?" Mırıldandı kendi kendine. Telefonunu arka cebine koyup odasından dışarı çıktı.
"Günaydın bir tanem." Dedi Merve, Bahar'a sıkıca sarılarak. Bahar, kendini geri çekti. "Ay özür dilerim. Unuttum. Ne yapayım?" Bahar ona birinin sarılmasından hoşlanmazdı.
"Gün aymıyor. Ayda geliyor mu?"
"Yok onun bir sürü hastası var. Vedat geliyor ama." Bahar başını sallayıp yürümeye başladı. "İnsan bir bekler." Diye homurdandı Merve. Ve adımlarını hızlandırıp ona yetişti.
Hastaneden çıktıklarında, bir ambulans onları bekliyordu. Bahar, arka kapıları hızlı bir şekilde açıp ses etmeden içeri girdi.
"Vedat, sende arkaya." Dedi Merve ön kapıyı açarken.
"Günaydın ama neden ben arkaya biniyorum?" Merve gözlerini devirdi.
"Şekerim beni arkası tutuyor." Dedi ve sol gözünü kırpıp ön koltuğa oturdu. Vedat bu harekete pat-küt düşerken ambulans çalıştı. Hemen kendine gelip, arkaya koştu. Hızlı bir şekilde içeri girip kapıları kapattı ve Bahar'ın yanına oturdu.
"Günay.. naber Bahar?"
"Aynı." Diye yanıtladı sadece ve kemerini bağlayıp gözlerini kapattı.
Yolculuk yaklaşık on-on beş dakika sürmüştü. Havaalanına geldiklerinde Bahar gözlerini açtı. "Hastanın nesi var?" Diye sordu meraksız bir şekilde. Vedat ona doğru döndü.
"Tam olarak bilmiyorum. Öğreniriz şimdi Ateş'ten."
"Ateş?"
"En yakın arkadaşım. Yurtdışında çalışıyor. Ani bir kararla buraya gelmek istemiş. Havaalanında, hasta bayılmış. Sanırım beyninde tümör mü ne varmış. Onunla birlikte geliyor işte." Bahar omzunu silkti. Ateş'in de, hastanın kim olduğu umrumda bile değildi. Sadece hastayı alıp, bir an önce ameliyata girmek istiyordu.
Ambulans durduğunda, Vedat ve Bahar sedyeyi ellerine alıp, hızlı bir şekilde indiler. Yere bırakıp, uçağa doğru sürüklemeye başladılar. Bir adam, uçağın hemen yanında bir sağa bir sola gidiyordu. Sedyenin yaklaştığını görünce kapıda bekleyen iki görevliye talimat verdi.
"Nerede kaldınız Vedat? Hastaneye haber verin. Ameliyathaneyi hazırlasınlar. Hastayı yetiştirmemiz gerekiyor." İki görevli, hasta kadını sedyeye yatırdı. Ateş, Bahar ve Vedat ambulansa doğru ilerlemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neverland
Fanfiction"Birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kayısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da."