"Birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kayısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bahar, şaşkınlıkla notu okurken Ateş onu heyecanla izliyordu. Okumayı bitirdiğinde, hayretle başını kaldırdı. "Sen ciddi misin?" Diye sordu.
"Bu işin şakası olur mu?"
"Yani.. ben.."
"Güzelim, hemen cevap vermene gerek yok. Beklerim." Bahar, elindeki nota bir daha baktı. Ardından başını kaldırdı. Fondip'i kucağında taşıyan, karizmaya baktı. Ona doğru bir adım attı ve ensesine kollarını doladı.
"İyi ki varsın Ateş.. senin sayende.. hayata yeni bir şans daha verdim." Ateş, başını Bahar'ın boynuna yaslayıp kokusunu içine çekti. İçi huzur dolmuştu adeta.
"Asıl sen iyi ki varsın." Bahar, geri çekildi. Ateş'in kucağında masum masum bakan Fondip'i aldı.
"Hastaneye Fondip'i götüremeyiz. Ne yapacağız?" Diye sordu endişeyle.
Ateş ellerini ceplerine yerleştirip gururla gülümsedi. "O işi de hallettim. İbo'ya bırakacağız. İş çıkışında da alacağız."
"Sen.."
"Biliyorum, harikayım.. kafeye kadar yürümek ister misin? Hava çok güzel." Bahar, başını salladı. Fondip'i yere bırakıp sağ eliyle tasmasını sıkıca tuttu.
"Yürüyelim bakalım." Diye mırıldandı. Sol eliyle, Ateş'in sağ elini sıkıca kavradı. Ateş böyle bir hareket beklemediği için çok şaşırmıştı.
El ele tutuşmuşlardı.
"İyi uyudun mu?" Diye sordu Ateş merakla.
"Evet."
İkiside yol boyunca sustu. Sadece el ele, birlikte yürümenin tadını çıkarttılar. Kafeye yaklaştıklarında Bahar, Ateş'in elini bıraktı.
"Öğrensinler istemiyorum."
Ateş, başını sallayarak ellerini cebine soktu ve kafeye doğru ilerledi. Bahar'da Fondip ile beraber arkasından ilerledi. İbo kasanın başında kahve içiyordu. Ateş ve Bahar'ın geldiğini görünce gülümseyerek ayağa kalktı.
"Günaydın. Sizi görmek çok güzel." Ateş, Bahar'a yol verdikten hemen sonra arkasından ilerledi.
Bahar, Fondip'in tasmasını Ateş'e verdikten hemen sonra İbo'ya sıkıca sarıldı. İbo böyle bir hareketi gerçekten beklemiyordu. Bir yıldır, asla ona sarılamamış, teselli edememişti.
"Özür dilerim İbo. Sen hep benim yanımda olmaya çalıştın, ama ben seni görmezden geldim. Seni kendimden uzak tuttum özür dilerim." İbo, ellerini onun beline doladı ve başını omzuna yerleştirdi.
"Önemli değil güzelim. Şimdi buradasın. Bana sarılıyorsun.. bu bile yeter."
"Bölmek istemezdim çocuklar, fakat hastaneye gitmemiz gerekiyor." Dedi Ateş saatine bakarken. Bahar geri çekilip İbo'nun gözlerine gülümseyerek baktı. Ardından ayağının altında dolanan Fondip'e döndü.