Baby×Taekook ✓

-0.2-

Medya : Dennis Llyod-Alien

İyi okumalar. 💐

°°°

Dersim bittiğinde kapının önünde bekleyen bedenin yanına adımladım. Elleri anında belimi buldu ve sıkıca sarıldı bana.

"Seni özledim."

"Sadece bir saatliğine derse girdim ama."

"Bu seni özlememe engel değil Taehyungie."

Gülümseyip karnına hafifçe vurdum ama hissettiğim sert kaslar aklımı uçurmuştu.

Ah Tanrım, neler düşünüyordum ben?

Kendime çeki düzen verip bana uzattığı elini tuttum ve ellerimizin uyumuna baktım yine.

Benim esmer tenimle sarılmış kemikli ellerime, onun beyaz tenli uzun parmakları çok yakışıyordu.

Beni sürükleyip park yerine götürdü. Arabamın önüne geldiğimizde iki elimi birden tuttu ve benden biraz daha uzun olduğu için yukarıdan gözlerimin içine bakmaya başladı. Kenetli parmaklarımızı yüz hizasına kaldırdı ve ellerimin üzerine küçük öpücükler bıraktı.

Ama, ama böyle yaparsa ben erirdim ki!

"Yarın görüşürüz flörtüm."

Kıkırdayıp alnımı omzuna yasladım. Jeongguk da gülümsüyordu.

"Görüşelim madem."

Omzuna küçük bir öpücük bırakıp arabama bindim. Park yerinden çıkana kadar arkamdan baktı ve çıkarken bana el salladı.

Tamamiyle mutluydum!

"Anne!"

Eve girer girmez çığlık çığlığa bağırdığımda annem telaşla mutfaktan çıkmıştı ve yanıma gelmişti. Ama mutlu ve dolu dolu olan gözlerimi gördüğünde gülümseyip kollarımdan tuttu.

"Ne oldu, anlat hemen!"

"Jeongguk'la flörtleşiyoruz.."

Önce dondu, gözleri yavaş yavaş ağzıyla beraber açıldı ve hafifçe geriye yalpaladı. Ardından çığlık atıp havayı yumruklamaya başladı.

Kesinlikle hiçbirimiz normal değildik, babama söylesem de aynı tepkiyi vereceğinden interseks olduğum kadar emindim.

"İşte bu be! İşte benim oğlum böyle tavlar tarla tavşanlarını! Heheyt be! Annesinin oğluşu işte! Tavşan dişli bir damadım olacak! Tanrım, şükran sana!"

Kendi kendine bağırıp en sonunda yorulduğu için koltuğa bırakmıştı bedenini. Kırk beş yaşındaki bir kadına göre aşırı hiperaktifti. Söylediklerine deli gibi gülüyordum ve en sonunda kendimi hemen yanına atıp kolları arasına girdim.

" Anlat bakalım annesinin minik kaplanı, nasıl oldu birden bire?"

"Ya of, bilmiyorum ki. Jiminle konuşuyordum, yanımıza geldi falan. Seni beğeniyorum, deneyelim dedi. Tek temennim flörtü ileri seviyelere taşımak ama şimdilik birbirimizi tanıyalım dedi. Anne, yanağımdan öptü ve ben heyecandan ventriküler fibrilasyona giriyordum az kalsın.. "

" Tıp jargonlarını benden uzak tut, tahtalı köyde pamuk tıkama falan de, anca o zaman anlarım ben! "

" Ya sen spiker değil misin? Biri öyle öldü böyle öldü dediklerinde pamuk tıkadılar diye mi anlatıyorsun halka? "

" Hiçbir haber vetirükör bilmem ne'den dolayı öldü diye aktarılmaz. Unutma, köpek insanı ısırsa haber olmaz ama insan köpeği ısırsa haber olur. Çaktın mı köfteyi? "