Baby×Taekook ✓

-0.9-

"Şimdi bana neler olduğunu anlatmak ister misin?"

"Jeongguk'tan ayrılacağım."

Yaralarımın içindeki porselen parçalarını cımbız yardımıyla temizliyordu ama söylediklerimi duyduktan sonra cımbız birden elinden düşmüştü. Şokla gözlerime bakarken duygusuz bakıyordum ben, hissizdim.

Acı çekiyordum ama dışarıdan bakan görmezdi sanırım.

"O-O da ne demek Taehyung, ne oldu ki?"

"Baekhyun Jeongguk'u öptü."

Gözümün önüne gelen görüntüyle kahkahalara boğuldum, nefes almadan gülüyordum resmen. Sevgilisinin önünde kuzeninin dudaklarına yapışmıştı, Tanrım.

Biliyordum işte, Tanrı şahidimdir ki o çocuğun böyle bir şey yapacağını biliyordum.

" Jeongguk, Jeongguk izin vermez buna, nasıl oldu? Nasıl oldu bu Taehyung?"

"Jeongguk itti zaten, Baekhyun da sarhoştu."

Bay Jeon yerine derin bir nefes vererek sinip eline yeni bir cımbız almıştı.

"Yanlışlıkla olmuş işte, yapma kuzum. Ayrılma sevgilinden. Baekhyun çok pişman olacak öyle davrandığına, sarhoşken kendini kontrol edebilen biri değil maalesef."

"Beni anlamıyorsunuz."

Yaraların içindeki tüm porselen kırıklarını temizleyip dikmeye başlamıştı. Hissetmiyordum acıyı, lokal anestezi vermeseydi bile hissetmezdim sanırım.

"Ondan tek bir şey istedim, arana mesafe koy dedim. Bu iş kuzenlik dinlemez dedim, Tanrı aşkına, insanlar sarhoşken gerçek kimlikleri çıkar ortaya. Dudakların çok güzel gözüküyor dedi, demek ki böyle şeyler düşündü. İçten içe istedi. İstedi, benim sevgilimin dudaklarından öpmek istedi, bu iş sarhoşluğa ayıklığa bakmaz. Jeongguk öz mesafesinden ödün verdi ve başımıza bu geldi. "

Dikim işlemini de bitirdiğinde dikişlerin üzerine tentürdiyot sürüp yanıklara krem sürmeye başladı. Düşünceliydi, haklı olduğumu biliyordu.

Haklıydım.

" Ama, ama bu ayrılacağın kadar önemli mi? "

" Ben hiçbir şeyi boşuna söylemem Bay Jeon, düşündüğüm her şey çıktı işte. Kıskanç bir adam gibi görünebilirim ama Jeongguk'u sadece korumak istedim. Seven insan kıskanır evet, ama benim tek derdim bizi korumaktı, ilişkimize gelecek her türlü zarardan kaçınmaktı. Ben üzerime düşeni yapıp sevgilimi uyardım, sevgilim beni dinlemedi. Jeongguk beni dinlemedi."

" Sana ne desem boş, haklısın. Kararını bir şey değiştirmeyecek sanırım. Umarım Jeongguk fazla perişan olmaz. "

Ellerime sargıyı sarmayı bitirip ataçla tutturdu ve eldivenlerini çıkardı.

" Bu ikimiz için de daha iyi olacak sanırım. Yarın onunla da konuşacağım. "

" Taehyung, yine de ani kararlar verme tamam mı? Düşün, yarına kadar düşün. Bu kadar kolay olmamalı."

"Kolay değil zaten Bay Jeon, inanın hiç kolay değil. Burada kendimi paralamamak için zor tutuyorum zaten. Hiçbir şey kolay değil."

Dudaklarını birbirine bastırıp buğulu gözlerini bana dikti.

"Jeongguk'tan ayrılsan dahi, ben hep buradayım tamam mı? Hala senin baban olarak burada olacağım."

Sesi titremişti ayrılmak sözünü söylediğinde, hiç istemiyordu ayrılmamızı.

Ben de istemiyordum, hiç hem de.

"Biliyorum Bay Jeon, teşekkür ederim."

Kapattığım telefonumu da alıp odadan çıktım. Ellerimi kullanamıyordum, nasıl araba süreceğime dair en ufak bir fikrim yoktu, saat geç olmuştu, babamlar çoktan uyumuşlardı. Karşıda yanıp sönen levhayla derin bir nefes verip arabadan cüzdanımı aldım ve otele yürüdüm. Bir oda tutarken de, odaya çıkarken de, yatağa yatarken de hissizdim.