Ailem Olursunuz

1.1K 56 14
                                    

Sabah yengesinin sesiyle kendi evinde uyanan Fatoş, sanki yıllardır bu ev bu oda onun değilmiş gibi hissediyordu. Kendi evinde misafirdi sanki. Bu garip ruh halini dün gece Neco'nun evlerinin bahçesine kadar gelip ona söylediği şeylere de bağlıyordu biraz. Anlaşılmıştı, aynı evde olsun yada olmasın Neco her halükarda dağıtabiliyordu Fatoş'u.

İkinci kez seslenen Afet'in sesiyle yerinden kalkan Fatoş birden mide bulantısı eşliğinde banyoya koştu. Sahi bu sabah bulantıları çok olmaya başlamıştı artık. Strestendir diye düşünse de, aklına gelen bir başka ihtimal onu deli gibi korkutmuştu.

Kahvaltıdan sonra annesinin ilaçlarını alma bahanesiyle eczaneye girdiğinde bir de hamilelik testi almıştı Fatoş. Mahalleye dönene kadar aklından binbir türlü şey geçse de düşünmemeye çalışıyordu.

Birkaç saat testi yapmaktan kaçınsa da yapıp bu stresten kurtulma fikri ağır basmıştı. Test sonucunu gördüğünde ise kalbine bir bıçak saplanmıştı.

Hamileydi.

Boz'dan. Yıllardır sevdiği, evlilik hayalleri kurduğu adamdan. Peki neden böyle kötü hissetmişti? Neden? Abisi Neco'nun yanından almıştı onu. Yakında boşanırlardı da. Ardından Bozla evlenip çocuklarını doğurup mutlu bir aile kurabilirdi. Ama neden böyle hissetmiyorum diye geçirdi içinden. O gün Bozu birkaç kez görse de bu konuyu açmamıştı. Kendisine bile itiraf edecek hali yoktu, ruh gibi dolaşıyordu.

Gece yatağına yattığında düşünmek istemediği o ihtimal geldi aklına. Neden üzmüştü bu bebek haberi onu bu kadar? Neco yüzünden olabilir miydi? Sahi onun kendisini orada bırakmayacağını, arabada dediği gibi tekrar kavuşacaklarını mı düşünüyordu içten içe. Offf saçmalama kızım ne alakası var delirdin iyice diye geçirdi içinden. Bir süre sonra uykuya dalmıştı.

Sabah kahvaltıdan sonra ilk iş Neco'yu aramış, buluşmak istediğini söylemişti. Bu isteği sevinçle karşılayan Neco başına geleceklerden habersiz bir heyecanla buluşacakları yere doğru yola çıkmıştı. Giderken güzel karısına bir gül almayı da ihmal etmemişti.

Birer kahve içtikten sonra meseleye nasıl gireceğini bilemeyen Fatoş birden söyleyip kurtulma fikrini daha kolay bulmuştu.

Fatoş: Boşanmamız lazım Neco.

Neco: Ne bu acelen be?

F: Hamileyim.

Yutkunmakta zorlanmıştı Fatoş bunu karşısındaki adama söylerken nefesi kesilmişti sanki.

Neco da çok farklı değildi. Ama bunun bir oyun olabileceği düşüncesine sığınmıştı.

N: Ya bırak boşanayım diye söylüyorsun dimi? Yemezler canım hadi.

F: Neco, hamileyim diyorum. Boşanmamız lazım hem de hemen.

N: Sen ciddisin.

F: Evet, ne diyorsun?

Bu kez nefesi kesilen Neco olmuştu. İçinde kopan fırtınalar yüzüne yansıyor, nasıl bir yıkıma uğradığı yüzünden okunuyordu.

N: Peki madem, boşanalım.

Fatoş bunu duyduğunda içinde bir şeyler kopup gitmişti sanki. Bunun esaretinin zincirleri olduğu fikrine sarılsa da, öyle değildi. Neco bu kez vazgeçmişti. Bırakmıştı işte onu. Bu değil mi istediğim diye düşünürken artık gitmesi gerektiğini fark etti.

Neco eve döndüğünde yıkılmış haldeydi. Uğruna savaş vermekten asla korkmayacağı Fatoş, anne olacaktı. Bir ailesi olacaktı. Üstelik kendisiyle değil Bozla. Bir çocuk için gerçek bir ailenin ne denli önemli olduğunu kendisinden bilen Neco, Fatoş'un bebeğine bunu yaşatamazdı. Sinir ve üzgünlükle karışık ruh halinde dolabını açtığında Fatoş'un orada kalan gömleğini gören Neco elinde olmadan gömleği eline alıp yatağın köşesine oturmuştu. O gömlekti, Fatoş'un dizlerinde ağladığı gün üzerinde olan gömlek. Aklında binbir türlü düşünce, elinde Fatoş'un gömleğiyle öylece kaldı saatlerce.

NecFat - Gecmisini Unut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin