Aşk nedir?
Aşk biter dediğimizde bırakamadığımız bi bağımlılık mı yoksa aşka inandığımızda direk biten bi kabusmu.
Suç bırakıp gidenlerin değil suç bizim çok güvendiğimizden üstüne titrediğimizden ona bi zarar gelmesin diye hep yediğimiz kazıkların
hesabını sormadığımızdan onun için karşımıza aldığımız tüm herşeyden vazgeçtik sadece o mutlu olsun diye üzülmesini istemediğimizden tüm herşeyimizi onun gülüşüne sığdırmaya çalıştık ama yanıldık bizim ona verdiğimiz mutluluklar kalp kırıklığı olarak geri geldi zaten burayı da tahmin edemezdik bi eskimiş ev gibi terkedilemezdik değil mi artık nasıl söylendiyse o kadar çok ağır bi kelime ki kavgada bile söylenmezdi "BİTTİ" hani onu başkalarının yanında görürsün onun saçına dokunurlar onların hayatlarını başlarına yıkmak istersin ama ötesinden bile geçemezsin çünkü sen onun neyi oluyorsun ki böyle bir yetkiyi tek başına alıyorsun sen artık onun hiç bir şeyi değilsin anla bunu geceleri beklediğin iyi geceler mesajları gelmeyecek sabah uyandığında telefonu eline aldığında o kişiden beklediğin günaydın mesajı gelmeyecek saatlerce konuşmak hep sesini duymak istediğinde zaman geçmeyecek en zor gününde seni teselli etmeyecek onun kokusu değişecek seninde yolun çünkü artık o yok "BİTTİ " bir zamanlar onun gülüşüne kadar sahip olduğun kişi artık bi yabancı gibi soğuk bakışlar, sanki başkasıymış gibi bi merhaba deyip geçip gidişi öyle can yakar ki aşk tutmaz elinden terkeder gider açılmış yaraları aşındırmayın onu düşünmeyin onun fotoğraflarına bakıp bakıp ağlamayın çünkü emin olun ki siz onu düşünürken o da başkasını düşünüyor onun fotoğraflarına öyle bir bakarsın ki sanki "ben seni hiç bırakıp gider miyim aptal" dermişçesine öyle masum bakar ki ama aslında can yakmak için çekilmiştir onları. Hiç beklemediğiniz bir zamanda kalbinizi alıp gitmesi nasıl nefes alıyoruz diye düşünürken meğersem ölmüşüz yaşıyoruz ama ölmüşüz duygularımıza yenildik ve hep bu yüzden öldük sen onu severken o senin kalbini sökme derdindeymiş ve bunun bi bahanesi olamaz sen onun aldığı kalbin hesabını soramadın ona kızamadın karşısına geçip niye yaptın diyemedin başkasıyla onu görürken gözyaşlarının arasına ellerini koydun görmesinler diye 6 yaşında dizini kanatan bi çocuk gibi ağlattı küçükken çok ağlardık kimse bizimle oynamıyor diye ama bilemezdik ki büyüdüğümüzde asıl oyunları bizimle oynayacaklarını çocukluğumuza terketti bizi tek başımıza o parka terketti ama bilmiyordu ki parktan sonra gidecek bi evimiz olmadığını bir şey söyleyemedik mutluluk dilemekten başka çünkü bi gitti bin defa öldük o gitti ve biz öldük.
Ölmeye değmezdi ama acılar katlanılabilecek kadar hafif olmayabilir öyle acı çekersin ki ölseydim bu kadar acımazdı dersin. İşte o kadar basit olmuyor o acıları katlanmaya göze aldığın gibi sonuçlarıda bi o kadar ağırdır. Yaşlı bi sonbahar gibi yaprak dökmekten başka bir çaren yok çünkü olması gereken buydu bi seçeneğin olamazdı ya uyumunu sağlayacaktın ya da eylül gecesindeki "DOLUNAYDAN" vazgeçecektin ama vazgeçmedin kabullendin olması gerekenleri işte bu yüzden sonbaharı seviyorum bize başka çare bırakmıyor eğer bıraksaydı kararsız kalacağımız yerde bi sürü engelle karşılaşabilirdik ama olmadı çünkü başka yol yoktu olsada zaten o yol bize kapalı hayallerimize yer yok ordan çıkarken ya hayallerimizi yada anılarımızı bırakacaktık ama ikisinide yapmadık. Çünkü o yollardan geçerken ikisinede ihtiyaç duyduk o yeni yollardan geçerken bi yabancı olarak gördü bizi herkes çünkü eskisi gibi değildik değiştik yeni bize alışamadılar alışamazlar. Eskisi gibi sevmiyor bağlanmıyoruz güvenmiyoruz inanmıyoruz acı çekmiyor ağlamıyoruz onun fotoğraflarına bakmıyoruz biz kendimize alışıyoruz ama onlar bize alışamıyorlar. Biz gerçek aşkı bulmak isterken acıyı bulduk, sonsuzluk istiyorduk ama sanırım s' yi biraz sessiz söylemişiz. Ben onun gözlerine bakarken o başkasının gözlerine bakıyordu ben onu kollarımın arasına alıp saçlarını okşarken o başkasının kokusunu içine çekmeye alışmış bi şekilde duygusuzluğa uyanmış gibiydi. Ya söyler misin neden bizde diğerleri gibi olmadık sıradan bir hayat bağlanmışçasına aşık olamadık ben ne zaman mezarlığın yanından geçsem yaşlı bi adam görüyordum karısının mezarına gidiyordu her gün toprağını gözyaşlarıyla suluyordu ama bi gün oraya çiçek götürmeye gittiğimde o adam orada değildi karısının yanında bi mezar daha vardı yaşarken de ayrılmadılar ölürkende ayrılmadılar emin ol hiç ayrılmayacaklar neden ha neden bizde bu iki çift gibi olamadık neden benim mezarımın yanından bile geçmedin hemde beni kendi ellerinle kalbinde öldürmüşken neden...ya biliyor musun şimdiki halin bana hiç tanıdık gelmiyor seni tanıyamıyorum. Daha dün" seni asla bırakmam" diyen kişi şimdi beni tanımıyormuş gibi davranıyor ben senin eski halini seviyordum eski yemeklerini ,eski giyimini ,eski saçlarını, eski gülüşünü ,eski bakışlarını, eski kokunu seviyordum ben içimdeki seni seviyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYA GÜLMEK...
RomantikBirdaha hiçbir erkeğe aşık olamayacağını hisseden o kızın, ruhuna batan cümleleri..