Bir kelebeğin düşü

14 1 1
                                    

bu hayat dedikleri acımasız şey sadece zor bi sınavdan başka bir şey değil çalışırsan geçersin kötü günleri ama çalışmazsan kalırsın geçmişindeki pusulası olmayan paslı  bir gemide o gemi paslıdır çünkü bir insanın geçmişini taşır içinde bir acıyı taşır bir yalnızlığı taşır gider hiç dönmemek üzere bazen bi insan geçer o gemiye hep sevdiklerimiz biner. Geçmişle birlikte gider hiç dönmemek üzere yalnızlığın limanına. Bi hayat vardır acımasız bi hayat can yakandan uyutmayandan düşündürenden insanlar üzülmesin diye onları yalnız bırakmayan elinden geleni yapan ama eve geldiğinde odasına çekilip yalnız başına takılan birininde yaşadığı hayat. Bazen o kadar bencil oluyor ki bu insanlar ben bile tam olarak ne istediklerini bilemiyorum benim için tek kural vardır bu hayata karşı kuralsız oynamaktır. Bence sizinkide öyle olmalı sonuçta kimsenin hayatı bi başkasınınkinden üstün değildir bu yüzdendirki hiçbişeyi nefretle üzgün olarak kazanamayız birşeyi kazanmak için önce haketmek gerek hırsla mücadeleyle elde edebilirsin istediğini ama unutma ki o hırsla herşeyi kazanırsın ama sevdiklerini kaybedebilirsin çünkü onlar senin hırsınla var olmaz onları elde edebilmek için kendin olman gerekir dürüst olman gerekir. Bir umut yeterliydi sadece elleri ısıtnaya ama biliyor musun ellerim soğuk üşüyorum ruhum yorulmuş gitmek istiyor artık bu dünyadan bir suç mahalli gibi kafamın içi o kadar çok düşünüyorum ki çoğu zaman ben çok mu kötüyüm yürüdüğüm her sokakta bir lamba daha patlatılıyor içimde bir kelebeğin düşü nasıl olmalı kelebek gibi mi görmeli kendini yoksa yarını görerekmi ölmeli şimdi yüzünü bile unuttum ama içimde bıraktığın acı birikintilerini unutmadım bana sorarlarsa seni kim bu hale getirdi belki tarif edemem seni benden gittiğinden beri kaç kilo verdin mesela veya kaç kilo aldın boyun kaç sakallarını uzatmaya başladınmı saçların hala aynı renktemi saç tutamın hep aynı yere mi sarkıyor  kokunu değiştirdin mi gülüşün değiştimi bir başkasına hala güldüğünde gözlerini kısarak bakıyor musun ses tonun eskisi gibi kalın mı şarkı söylüyor musun mesela bir başkasına şımardığında dilini dışarı çıkartıyor musun hala uyandığında kim seni burnuna bir öpücük kondurarak uyandırıyor kiminle uğraşıyorsun sigaraya başladın mı kaldırdın mı kilit ekranındaki tarihi ağladığında kime sarılıyorsun hala aynı ağacın yanında mı yalnız kalmak istiyorsun en sevdiğin yemek değiştimi mesela  hiç birini bilmiyorum seni tanıyamıyorum artık bir turist gibiydin benim için kalbimin içine girdin ve içimde yaşadığım hayatı gördün keşfettin ve sonra gittin bir kelebeğin düşüydü işte hiç bir zaman gelmeyecek yarını düşünerek bitirmişti bugünü oysaki yaşayacak dünleri vardı...

ACIYA GÜLMEK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin