Aslında sana teşekkür etmem lazım gerçek yüzünle gözümü açmama neden oldun ama ben seni gerçekten sevmiştim yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam bana senin yüzünden duvarlara kızıyorum senin gitmene izin verdikleri için. Hayatı kendi elimde tutamadığım için kızıyorum hayat nasıl elde tutulurki daha gidişine alışamamışken hayatımı yönetme derdindeyim belki de hep bu yüzden ezilmişimdir hayat beni hiç ciddiye almadı ben de hayata dair hiçbir şey yok gibi bağlanmadım hayata dair bir bilgi yok benim için bi yaşam yok ben kelebektim ve öldüm beni aşık olduğum yarın öldürdü ve şunu öğrendim ki bazen geleceğinizi geleceğiniz bile kirletebilir. Aslında ağlamak zor değil ama kimse duymasın diye nefesini tutarak ağlarsın ya işte o zor. Ya biriside bize gelip seni olduğun gibi seviyorum dese güzel olmazmıydı ama işte hepsi hayallerde kalıyor insanları olmadıkları halleri gibi düşünmekten bıkmadık mı birazda oldukları gibi kabullenmemiz gerekiyor ama olmuyor artık hayallerimizi görmüyorlar umursamıyorlar hissetmiyorlar bu yüzden de hayal kurarken yalnızlaşıyoruz. Mutluluk kelimesi çok garip birşey mutluluk mutlu olunca oluşuyorsa mutluluk nedir nasıl hissedilir artık bilmiyorum ama şunu biliyorum ki mutluluğun yokluğunda mutsuzluk yanımdaydı mutsuzken yalan yok artık üzülecek bir şeyin kalmıyor çok kötü hissetsende aslında senden mutlusu olmuyor ama hayata hep mutlu bakıp kusursuzluk bulmaya çalışıyor hiç bir şeyin farkında olmadan insanların güleryüzüne inanıp mutluluğun insanlardan kaynaklandığına inanıyorlar. Bu hayat niye böyle bi adalet bile yokken hayata karşı güçlü olmamız gerekiyor. Ya biliyor musunuz karşıma çıkan ilk kişiye " HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN OLDU " demek istiyorum ama onun yüzünden değilken neden suçu başkalarında aramak istiyorum ki belki de kendimi böyle avutmaya çalışmak hayatımı bi nebze düzene sokar düşüncesindeyim ama yanılıyorumdur yanılırken de eziliyorum beni vurup yerde bıraktın bense izledim yok oluşumu parçalanışımı acı çekişimi hayatımı mahvedişini izledim ve göz göre göre sustum bişey demedim çünkü göz görüyordu ve ben konuşmaya başlayamadan bitti mahvettin ve gittin. Yeniden geri verebilecekmisin bana onca zamanı o çaldığın zamanla birlikte bana kendimi geri verebilecek misin duygusuz, elinden birşey gelmeyen mahvettiği hayatı telafi edemeyen ruhsuz bi yabancının tekisin artık benim için hatta yabancım bile değilsin artık. Bu yüzden belki seni bi yerde görürsem ne yapacam düşüncesinde değilim çünkü emin ol bi gün karşı karşıya gelirsek seni tanımam emin ol kaybeden sensin benim için de bi değerin yok artık gözlerimden akan yaşların sebebi artık sen değilsin yokluğunda uyuyamamın sebebi sen değilsin hep dolunayın olduğu gecelerde uyuyamıyorum çünkü eminim ki geçmişim orda biyerlerde saklı ve hep benimle olacak çektiğim acılara alışabildim ama asla unutamadım insan nasıl unuturdu ki acısını geçmişini alışabilirdi ama asla unutamazdı. Gökyüzüne çıkmak isterdim meleklere dokunabilmek için ama kıyamazdım ki dolunaya dokunmaya dolunay hep benim için görünen bir melekti güneşin ona verdiği yansıyan sarı ışığıyla o benim hep sarı meleğim oldu gece olmadan nasıl aydınlanırdıki hayat her günyüzünün ardında bir gece yatar ve güneş tekrar doğar. Bazen düşünüyorum da yıldızlar inse buraya; biz çıksak gökyüzüne ve hep orada parlasak güzel olmaz mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIYA GÜLMEK...
RomanceBirdaha hiçbir erkeğe aşık olamayacağını hisseden o kızın, ruhuna batan cümleleri..