Bölüm 6 - Infinity

176 29 265
                                    

RM - Moonchild

🎋 Kumun üstünde yıldızları izlerken dalgaların bile ayak izimi silemediğini biliyorum. 🎋

12 yıl önce...

Yavaşça dalıp gittiği yerden bakışlarını kalabalığa çevirdi. Okulun dış kapısında aceleyle evlerine gitmek için çıkan arkadaşlarını izledi. Sıkıntıyla kol saatini kontrol etti. Eve oldukça gecikmişti zaten. Bir de üstüne Hajoon'u bekliyordu. Son iki aydır eski arkadaşlıklarına geri dönüyor gibiydiler. Namjoon ile daha sık konuşur olmuştu. Ayak parmaklarının üzerinde durup tekrar kalabalığın arasında Hajoon'u aradı. Olduğu yerde onu göremeyeceğini anladığında dış kapıdan okula doğru yürüdü.  Arkasına dönüp baktığında okulun bahçesinde tek tük dolaşan öğrenciler haricinde kimse kalmamıştı. Etrafını kolaçan ederek yürümeye devam etti. O sırada gözü okulun arkasına doğru ilerleyen bedene takıldı. Sokak lambasının ışığı bedene vurduğunda o olduğunu anladı. "Hajoon! " Gülümseyerek seslense de o yine yürümeye devam etti. Namjoon burnundan kaymış olan gözlüğünü düzeltti. Onun için endişeleniyordu. Uzun bir süredir davranışları dengesizdi. Normalde etrafına ışık saçan Hajoon şimdi etrafına karşı tepkisiz ve soğuktu .

Her şey bir günde değişivermişti. Hajoon bir anda ortadan kaybolmuştu. Üç ay...Üç ay boyunca ne ailesi ne de biz ondan bir haber alamamışlardı. Polisler onu bulabilmek için seferber olmuştu ama nafile. Sonunda herkes umudunu kesmişti ki bir gün kanlar içinde, terk edilmiş bir evin deposunda şans eseri bulunmuştu. Hemen hastaneye götürmüşlerdi. Tanrıya şükür etmişti Namjoon çünkü az daha geç kalınmış olsaydı  Hajoon şuan ölmüş olabilirdi. O üç ayda ne oldu bilmiyordu ama, arkadaşı da anlatmamıştı, Hajoon değişmişti. Davranışları, düşünceleri, kıyafetleri... Tamamen bambaşka biri olarak geri dönmüştü aralarına. Geceleri kimselere bir şey demeden çekip gider, günlerce okula gelmediği olurdu. Bir seferinde Namjoon onu takip etmiş ve bir eve girerken görmüştü. Onu takip eden adımları duraksadığında gördükleri ile afallamıştı. Burası insanların tek gecelik ilişkiler için geldiği bir mekandı. Oldukça loş olan havası, sigara, alkol ve ter kokusu tüm mekanı kaplamştı. Hayal kırıklığına uğramıştı. Bunun sebebi ise Hajoon'un asla böyle işlerle uğraşmayacağını düşünmüş olmasıydı. Ama bu gördükleri... O üç ayda ne olduysa o gün, onun gerçekten değiştiğini anladı. Sinirle Hajoon'u buldu. Kolundan tutup onu evden dışarı savurmuştu.

Namjoon'un gözlerindeki öfke gittikçe artıyordu.

"Sen burada ne aradığını sanıyorsun? Anne ve babanın senin için ne kadar endişelendiğinin farkında mısın?" Sesi sokaktaki duvarlara çarpıp geri dönmüştü. Hajoon yerden kalkarak üstünü silkelemişti. Dudağının kenarı alayla havaya kalmıştı. "Sana ne?" Bu cevabına karşı Namjoon sinirle güldü. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Hajoon omuz silkmişti. Alkollü olduğu her halinden belliydi. "Sen kimsin ki benim hayatıma karışıyorsun?" Namjoon, Hajoon'un lafları karşısında donup kalmıştı. Ona nasıl böyle laflar edebilirdi?  Çocukluk arkadaşı sayılırlardı. "Seni korumaya çalışıyorum geri zekalı! Senin için endişeleniyorum. Başını bir derde sokma diye uğraşıyorum." Hajoon şaşırmış gibi kaşlarını havaya kaldırıp indirdi. "Neden? Bana yardım ederek eline ne geçiyor?"

"Sen benim arkadaşımsın. Arkadaşın olarak-" Hajoon cümlesini yarıda kesti. "Senin arkadaşın olmak istemiyorum!" İki adımda Namjoon'un dibinde gelmişti. Burnundan aldığı derin nefesler genç adamın yüzünü yalayıp geçiyordu. Gözlerini ayırmadan  karşısındaki adamı izledi. Hajoon sertçe yutkundu. Namjoon'un bakışları anlık olarak adem elmasına kaysa da tekrar gözlerine baktı. "Çünkü... Ben..." Birkaç saniye kadar öyle kaldılar. Namjoon, Hajoon'un bakışlarındaki farklılığın farkındaydı ama neye yorması gerektiğini bilmiyordu. Hajoon ise cümlesini tamamlayacak cesareti kendinde bulamadı. Bir adım geriledi. Sonra bir adım daha... Ardından arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. "Hajoon! Dur, nereye?" Namjoon bu sefer arkasından gitmedi. Onu yalnız bırakmanın  daha iyi olacağına karar verdi. Geldiği yoldan geri döndü. Ertesi gün artık karışmamaya karar vermişti. Kendisi ile aynı yaşta olan birini merak etmek, korumak ona düşmezdi. Hayatlarına aynı devam ettiler. Hajoon ile okul yolunda karşılaşırlarsa okula kadar beraber yürüyüp, beraber dönüyorlardı. Aralarında sadece kısa sohbetler geçiyordu. Bu kadardı her şey. Konuşmaları iki kuru laftan öte geçemiyordu.

༗MOONCHILD - kim namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin