Uyarı; Kitapta ağır derecede yetişkin içerik bulunmaktadır. Dark romance tarzında yazıyorum, ona göre okuyunuz lütfen.
İyi okumalar!"Cehennem ve Cennet"
\\Karanlık.
Her yer karanlıktı. Hiç bir şey göremiyordum. Adımımı attığım yerlerin olduğu tarafta ne olduğunu bile bilmiyordum. Neredeyim bilmiyordum.
"Kimse var mı?" diye bağırdım.
Sesim yankı yaparken, sertçe yutkundum. Burası neresiydi böyle?
Ellerimi bir yerlere koymaya çalıştım lakin elim hiç bir şeye değmiyordu. Birden fısıltı gibi bir uğultu işittim. Oraya doğru dönerken tekrar o ürperti tüm bedenime işledi.
Bu da neydi?
"Kim var orada!" diye bağırdım bu sefer.
Ama çıt yoktu.
Yine o ürperti. Tenin karıncalanıyordu, tüm bedenim titriyordu. Zihnimin içinde sanki bir şey var gibiydi, sızlıyordu.
Tanrım, bu çok acı!
Dudaklarımın arasından titrek bir nefes çıkarken, bir şeyler duymak için kulak kabarttım.
Tekrar o uğultu. Bu sefer tamda arkamdan gelmişti. Ve o anda elime soğuk bir şey değdi. Çığlıkla yerimden zıplarken, aniden üzerimden kırmızı bir ışık belirdi. O an gözlerim ellerime kaydığında, gözlerim irice açıldı.
Nefes nefese yerimden doğrulurken, korkuyla etrafıma baktım. Buranın orası olmadığını ve onun kabus olduğunu anladığımda rahat bir nefes alarak ellerimi alnıma koydum.
Yine o aynı kabusu görmüştüm.
Kendimi bildim bileli bu kabustan başka hiç bir şey görmüyordum. Bazen de hiç görmüyordum ama bu, bu haftanın üçüncü kabusuydu. Eskiden ne kadar nadir görsemde artık bu kabusu daha çok görmeye başlamıştım.
Her zaman gördüğümüz şeylerin, bir şeyi çağrıştırdığını düşünürdüm. Ama bu kabus tam anlamıyla felaketti.
Karanlık bir yerdeydim ve oranının neresi olduğunu dahi bilmiyordum. Daha sonra o korkunç sesleri duyuyordum ardından bir ışık beliriyor ve ellerimde o damlayı görüyorum.
Kan.
Beni neyin bekleyeceği bariz ortadaydı. Kendimi niye avutuyorsam? Elbet bir gün ölecektim lakin hemen ölmek istemiyordum. Anın tadını yaşamak istiyordum.
"Efsa? İyi misin?"
Hazel'in sesini duymamla beraber düşüncelerimden sıyrılarak, ellerimi alnımdan çekip Hazel'e doğru döndüm.
"Hayır. Görmüyor musun halimi?" derken derin bir iç çektim.
Hazel yer yatağından kalkarak yanıma geldiğinde, hemen yanıma oturdu ve sırtımı sıvazladı. "Anlıyorum ama biraz daha dayan, Efsa. Vakti geldiği zaman tüm bu kabusların son bulacak."
Yine aynı laflarındandı.
Alışmıştım artık, herkes öyle diyordu. Ama geçeceği falan yoktu sonunda ölecektim nasıl olsa. O anda aklıma gelen ayrıntıyla beraber kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Cenneti
Mystery / ThrillerDudaklarımı yaladım. "Kim var orada?" Sesimin titrek çıkmamasını sağlamıştım. Tekrar o ürperti. Sanki tüm vücudum karıncalanıyor gibiydi. Neler oluyordu? Derin derin nefesler alırken, öne doğru bir adım attım. "Korkmuyorum senden." Sesim kendimi bil...