GOYA

🍂3. Bölüm: Arayış🍂

Merhaba, yeni bölüme hoşgeldiniz. Hiç uzatmadan bölüme geçmek istiyorum.

Bu satıra kitabımızın "🍂" simgesini koymayı unutmayalım canlarım.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Sizi seviyorum.

🍂🍂🍂

Şu an karşımda duran kliniğe bakarken yaptıklarımı sorguladım. Buraya gelmekle, Türkiye'ye dönmekle hata mı yaptım acaba?

Uzun zaman ardından çok istediğim birşeyi yapıyordum ama bunu yaparken içimde büyük bir korku ve fazlaca kararsızlık vardı. Şimdi burdan içeri girersem beni bekleyen şey rahatlatacak mıydı zihnimi ya da kalbimi? Yoksa geldiğime pişman mı olacaktım?

Her ne olursa olsun girecektim içeri. Orada yaşanacak hiçbirşey benim tekrar kaçmama sebep olmamalıydı. O yüzden hafif bir meltem saçlarımın arasından geçerken bende tüm korkularımı, kararsızlıklarımın olduğu havanın içinden geçerek kliniğe doğru bir adım attım.

Adımlarım birbiri ardına eklenirken kliniğin kapısının önüne geldim ve içinden geçip bana yardımcı olabilecek birini aradım. Karşıda bana doğru baktıktan sonra yüz ifademden anlamış olacak ki bana doğru yönelen bir hemşire görünümlü kadın gördüm. Bana doğru adımlar atarken bende ona doğru yöneldim. Yanıma ulaştığında hemen konuşmaya başladı.

"Merhaba, hoşgeldiniz."

"Merhaba, ben birini ziyarete gelmiştim. Oda numarasının kaç olduğu ve odaya girip giremeyeceğim konusunda bana yardımcı olursanız çok sevinirim."

"Tabii, hasta ismini ve sizin isminizi alabilir miyim?" Dedi, ve hemen girişin sağında kalan odaya doğru adımlarını ilerletti.

Bende peşinden giderken açık kapıdan geçti ve onun peşinden gidip gitmediğime bakmak için arkasını kontrol ederek içeriye girdi.

İçeride sadece kahverengi ahşap döşeme bir masa ve aynı ahşaptan yapılmış bir dolap bulunuyordu. Masanın arkasında kahverengi saçlarıyla ve iri bal rengi gözleriyle en fazla 22 yaşlarında bir genç kız vardı.

Hemşire görünümlü kadın genç kızın yanına ilerledi ve onunla konuşmaya başladı.

"Sude canım, hanımefendinin söylediği hastaya ve odaya girip giremeyeceğine bakabilir misin?"

Sude denen genç kız sorgular şekilde kafasını bana doğru çevirince hemen konuşmaya başladım. "Hastanın adı Vildan Kabasakal, bende Berfu Yılmaz."

  Sude kafasını bilgisayara eğerken bilmiş bir şekilde mırıldandı. "Bu o hasta. Zaten onun yanına kimse giremiyor ki. Hem zaten izin..."  Bu bize karşı değilde zaten ben biliyorum ama kontrol edeyim mırıldanışıydı. " İsmim ne demiştiniz?"

  Bıkkın bir nefes verip "Berfu, Berfu Yılmaz." dedim.

  Sude kafasını kaldırdığında yüzünde garip bir bakış vardı. Afallamış bir ifadeyle "Girebilirsiniz." dedikten sonra dış kısımdaki hasta bakıcı kıyafetleri giymiş bir kadını yanına çağırıp konuşmaya başladı. "Hanımefendiye 25 numaralı odaya kadar eşlik eder misin?" diye rica etti.

  Hasta bakıcı başını onaylar anlamda sallarken, bana onu takip etmemi işaret eden bir el hareketi yaptı. Onun peşinden ilerlemeye başladım. Biraz ilerledikten sonra kafamı refleks olarak tekrar Sude ve hemşireye çevirdim. Onlara baktığımda Sude'nin şaşkın bir şekilde hemşireye birşeyler söylediğini ve o sırada da telefonda tuşlara birşeyler yazdığını gördüm. Ben kafamı onlara çevirince hemşire fark etti ve Sude'ye ağzını olabildiğince az oynatarak birşeyler söyledi. Sude kafasını aniden kaldırıp bana bakınca  ona sorgulayıcı bir bakış attım. Hemen kafasını indirdi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.