Ceylan Ertem, El adamı
💲
"Elbette istediğim bir şey var," dedim, buna şaşırdı fakat sadece gözlerinde ufak bir kısılma oldu, onun haricinde pek bir tepki vermedi.
"Nedir benden istediğin?"
"Söylediğimde yerine getirecek misin?"
"Ne istediğine bağlı."
"O zaman boşver," diyip omzumu omzuna vurarak koltuktan kalktım ama elimi tutup beni durdurdu. Şaşkınlıkla dönüp ellerimize ve onun orman yeşili gözlerine baktım.
"Şansını denemeyecek misin?" diye sordu. Aslında sadece fikirlerimi öğrenmek istediğini adım gibi biliyordum.
"Hayır," dedim düşünmeden, "genelde şansı getiren biri değilim."
Elimi bırakmadan ayağa kalktı ve beni kendine doğru çekince, göğüslerimiz iki duvar gibi birbirine tosladı. O, başını hafifçe eğmiş, ben başımı hafif kaldırmıştım ve birbirimize dikkatle bakıyorduk. Dünya susmuş gibi bir sessizlik vardı.
O, bu sessizliği bozan ses oldu.
"Şanslı doğmayıp şanssızım demek yerine, şansını sen yaratmalısın. Bunu biliyorsun değil mi?""Zihnini okuyabiliyorum," dedim kısık bir sesle, "istediğim şeyi yapmayacağına o kadar eminim ki..."
"Bilemezsin."
"Biliyorum."
"Söyle," dedi.
Sırf kurtulmak için sert bir soluk verdim ve döküldüm. "İşe gitme, bunun yerine benimle kal." dedim.
Bu isteğim onu oldukça şaşırtmışe benziyordu. "Neden? N'apacağız?"
"Sence?" diye sorduğum sırada, beni garipser bakışlarıyla izliyordu. Yeşil gözleri kısılmış, siyah kaşları çatılmıştı. Ayak parmak uçlarıma yükselip yüzüne yaklaştığımda, dikkatli bakışları gözlerimden bir an olsun ayrılmadı. "Çünkü," dedim sakince ve ses tonumu beş kat arttırarak devam ettim, "beni bu eve hapsedip işe gidemezsin! Ben senin köpeğin değilim! Getir şu siktiğimin dosyalarını, kamera kayıtlarını inceleyelim. Karın mıyım da şimdi olmaz işin var diyorsun? Bugün içinde hallettin hallettin, etmezsen burada bir dakika bile durmam, beni bağlamak zorunda kalırsın... Tabii bağlayabilirsen." diyip yumruk yaptığım elimle kalbinin üzerine vurarak ittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÂLİM (KİTAP OLDU)
General FictionZÂLİM'in 2.kitabı burada yayınlanacaktır. İlk kitap Odessa Yayınevi ile kitaplaştırılmıştır. "Sen nasıl bir insansın ya?!" Diye bağırdım. "Böyle biriyim, çünkü sen kibarlıktan anlamıyorsun." Kendimi tutamadım ve yüzüne tükürdüm. Gözlerini kapatıp aç...