Muttalar -Jason- 2

323 28 16
                                    

Muttalar Jason'ın devamıdır. Tek bölüm gibi düşünebilirsiniz.

Anket;
Hikâyemi  ilk nasıl buldunuz?

Bu özellikle de hikayem henüz on kişi tarafından okunmuşken olan zamandaki okuyucularım için.

a) Açlık Oyunları yazdım, en dipleri araştırmayı severim.

b) 76. Açlık Oyunlarını hep merak ediyordum onu yazdım tek seninki çıktı.

c)  Kategorisine girdim, en dipleri araştırmayı severim.

d) "Hoşunuza gidebilecekler" bölümünde buldum.

e) arkadaşım söyledi

d) Diğer. Yazın.

Not: Hangi gün doğduğumu merak eden ve bana üç mesaj atanlar için, 21 ocaklıyım bu hafta sonu doğum günü partim var :) Hepinizi öpüyorum.

Extra Not: Sınavlarım salı günü son ders bitti. Bu nedenle yb daha hızlı gelecek.

Gınalık not: Bu bölüm her bölümümü beğenen  gokceeken'e. İlk itafın bendendi ikinci de benden olsun. Bu arada kitabını okudum iyi yazıyorsun.

Yeter canım çıktı not: Yarı yıl tatiline dek beni bırakmazsanız yb her gün bile gelebilir :)

Sonra ise, beklenmedik birşey oldu. Lamia,  kazıklara asıldı ve "Hadi çıksanıza!-" ve ağızına gelen en renkli küfürleri savurdu. Sonra tuttuğu tahta çıktı! Hemen tahtanın ucunu ağzına götürdü, kopardı ve tükürdü. Aynı işlemi birkaç kez yapıp iki metrelik tahtayı diğer tahtaların arasından muttalara doğrulttu. Yeterince yaklaştıklarında ise... Muttaları deşti.

Bunu şok halinde izliyordum. Öylece donmuştum sanki. Sonra Lamia'nın  bağırdığını fark ettim.

"Rick! Kılıcımı ver!"

O yöne baktım. Orada kimse yoktu ki! Ardından birşey farkettim: Lamia'nın yanında pembe duman çıkartan bir böcek vardı...

"Ver, "dedim ve tahtayı kullanarak kılıç ve baltamızın bulunduğu yere vurdum. Anında kafesin kalan tahtalarına  saplandılar.

"Şey... Bu hesapta yoktu, " dedim ve tahtaya sağlanmış silahlarımızı  saplandıkları yerden çıkarttık. Kafesin iki tahtasını daha kırıp dışarı çıktık. Yürümeye başladık.

"Şu Rick kim?"

"O... Şey müttefiğiz denemez ama... Sanırım..."

"O gerçek değil. O 'hayalet haraç'. Yani öyle biri yok. Tüm toplama günlerini izledim. Öyle biri yok."

"Nasıl?" Durdu. "Ama o... Ben gördün onu-"

"Böyle," dedim ve  omuzundaki böceği aldım.

"Bu mutta yaydığı pembe gazla sana halisunasyon gördürüyor. Sana ne dedi?"

"Kariyerler ormandaymış. Uzak dur dedi."

"Hayır. Yer değiştirdiler. Seni diğer muttalara verecekti. Çünkü ismi Rick'di,"

Ardından bir ses geldi. Bu ziyafet çağrısı olmalıydı.

"Lamia, ziyafet çağrısına gitme. Seni öldürürler. Biz de gitmeyiz," dedim.

"Haraçlar! Son sekize kaldınız tebrikler! Göz'e gideceksiniz! Ardından arenaya döneceksiniz. "

Duyuru bitti.

"Başardık Lamia! Son sekizdeyiz! Helen ve Liroy'u bulalım."

"Hayır, Jason.  Başaramadık. Helen-"

Diyebildi sadece. Hıçkırıklar arasıbda duydum: öldü.

Bu olamazdı. Helen... Nasıl ölürdü?

Üzgünüm kısa oldu ancak eğer burada bitirmeseydim Lamia'nın ağızından devam edecektim. Yoruma yazın. Bundan sonra ayırarak mı devam edeyim yoksa bir bölümün içinde başkası mı devam etsin?

76. Açlık OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin