5. 'Elime Düştün'

183 29 31
                                    


Selaammmmmm

Umarım fazla hatam yoktur oy ve yorumlarınızı bekliyorum

İyi okumalaarrrr







Gözlerimi inatla geri kapatmaya çalışırken bütün bu yaşadıklarımın yine bir kabus olmamasına sinirleniyordum. Yoongi'nin beni kamp yapacağız  diye getirdiği yerde hayatım altüst olmuştu. Şimdi de uyandığım an ilk gördüğüm şey beni inceleyen bir çift Jaebum gözüydü.

"Tanrım. Sen aklıma sahip çıkmama yardım et. Kabus oldu bu adam." ona arkamı dönüp tekrar uyumaya çalıştım. Umarım onu yok saymama alınıp beni ormanın ortasında bıraktığı gibi burada da bırakırdı.

"O uyandı mı?" dün tanıştığım adını tam hatırlayamadığım adamın sesini duyduğumda ne cevap verecek diye merakla bekledim.

"Merak etme Junmyeon, bana laf bile attı." alaylı sesi kaşlarımı daha çok çatmama sebep oldu. Junmyeon denen adama da kızgındım. Neden benim burada olduğumu ona söylemişti ki?

Yavaşça doğruldum. Üzerimi düzeltip kendime çekidüzen verdim. Gözlerim Junmyeon'un bana bakan meraklı gözleriyle kesişti. "Günaydın Jackson. Nasıl uyudun?"

"Şu yaratığı  görene kadar gayet iyi uyuyordum. Keşke ona burada olduğumu söylemeseydin." duygularımı ona yansıttığımda suratı düştü. Ayrıca birazcık da şaşkın görünüyordu.

"Ben düşündüm ki..."

"Ona bakma Jun. Sen en doğru olanını yaptın." Jaebum onun sözünü keserken keskin bakışları da benim üzerimdeydi. Ona bakmıyordum fakat bana baktığında bedenim karınca istilasına uğruyordu. Ondan bana baktığını anlıyordum işte.

"Jackson hadi gidiyoruz." ona dönüp söven bakışlarımla gözlerinin içine baktım. Sanki gözlerimle onu dövecektim.

"İtiraz istemiyorum Jackson, kalk." tekrar emir verdiğinde sinirim tepemden zirveme tırmanmaya başladı.

"Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum. Ayrıca ben gidiyordum en son. Gideceğim de."tıslarcasına söylediğim şeye kaşlarını çattı. Sonra kolumu sıkıca tuttu. Beni kendine çektiğinde gözlerimizi birleştirdi. Sıcak nefesini hissediyor ve çıkardığı kısık sesi duyabiliyordum.

" Gitmene bir kere izin verdim onda da gidemedin. Bir daha gitmene izin vermeyeceğim omega." kararlı ve sinirli sesi beni korkutmamıştı. Ayrıca bana omega demesi tamamen saçmalıktı!

"Bana bak! Ben omega falan değilim anladın mı! Ayrıca senden izin alan falan yok!" ona bağırdığın zaman çenesinin öne gelişine şahit oldum. Gözleri gözlerimi delip geçecek gibi bakıyordu. Eh benim gözlerim de boş durmuyordu.

"Nasıl bir dik kafalısın sen! Aptal. Kalk gidiyoruz, yoksa zorla götürürüm seni buradan." beni tehtit ettiğinde şaşkınlıkla gözlerim büyüdü.

"Ne yani beni tehtit mi ediyorsun şimdi de! Tutsak ettiğin yetmedi mi?" çıkıştığımda kolumu bırakıp doğruldu.

"Tanrım sen bana sabır ver!" önce kendi kendine konuştu. Sonra derin bir nefes aldığında ben hala yatağın içinde 'Ne yapıyor bu manyak?' ifadesiyle ona bakıyordum. Üzerime eğilip beni kucağına almaya çalıştığında ben de debelenmeye başladım.

"Bırak beni sapık!"

"Ya bıraksana!"

"Junmyeon yardım et! İmdat!"

Junmyeon'a baktığımda gülmemek için kendini zor tuttuğunu gördüm. Tanrım burada kimse benden yana değildi!

"Bırak beni dağ ayısı!" maalesef o galip gelmişti. Gözlerim belini  buldu. Sonra popomda hafif bir acı hissettim.

I Won't Let You Go / Jackbum ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin