Yalnız Mıyım ?

Nursiş

Deniz’in bardan çıkmasını gördüm yavaşça ayağa kalktım beni görünce koşarak yanımıza geldi

-noluyor burada demesine kalmadı ben adama ikinci yumruğu attım ben yumruğu atınca iri adamlardan biri bana vurdu bana vurunca Deniz o adama daldı iki koruma olayları yeni anlamış olacak ki bize doğru geldi ben yerdeki adamın göbeğine oturdum ve onu yumruklamaya başladım

-Lan sen ne kadar alçak bir herifsin kızının fahişe olmasına göz mü yumuyorsun adi herif derken biri belimden tuttu bir koruma beni taşıyordu

-Bırak beni

-Bırakma dedi Deniz

-Bırak dedim deme

-Bırakma dedim bende dedi Deniz adamın karnına dizimi geçirdim adamlara döndüğümde üçü yerde kız babasının yanında yere eğilmişti kızın yanına gittim

-Bu istiyor muydun böyle olmak

-Ha-hayır istemiyorum

-Peki neden hala buradasın

-O benim babam

-Baban sen ciddi misin daha kaç yaşındasın sen 16  mı ?

-Onu böyle mi bırakacağım

-O sana böyle davranmış dedim kız hüzünle babasına baktı

-Gel sana içecek bir şeyler ısmarlıyım dedim bana baktı

-Tamam baban için bir şeyler yapıcam dedim kafa sallayıp kalktı Deniz’lere doğru gittim adamlardan birine onlarla ilgilenmesini söyledim içeri geçerken yan barın kapısındaki adamın bize bakıp gülümsediğini gördüm benim ona baktığımı görünce başıyla selam verdi bende direk içeri girdim tezgahın önündeki bar sandalyelerin üçüne oturduğumuzda ve Semih bizden sipariş almak için geldiğinde şaşkınlıktan kala kaldı ve sadece

-Çağla dedi

-Lütfen sorma iki bira bir kola dedim kafa salladı ve dediklerimizi getirdi

-Ne oldu

-Ben yukardayım dedim kalktım tezgahın üstüne çıkıp tezgahın öbür tarafına geçtim ve kapıyı açtım

-Çağla

-Semih o kız bir yere gitmesin dedim kızı işaret ederek ve kapıyı arkadan kapattım içkilerin bulunduğu uzun odadan ilerledim artık ezberlemiştim burayı en sondaki merdivenden yukarı çıktım burada iki oda vardı  birinde çalışma masası bir sürü çekmecesi olan bir dolap ve çalışma masanın karşısında  koltuklar vardı ve tam kenarda ahşap bir kapı var kapı ikinci odaya açılıyor ikinci kapının anahtarı tek bende vardı cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve arkamdan kapadım bu oda Mert’in odasıydı bir yatak kitaplığı büyük bir eşya dolabı vardı bu dolabı görünce gülümsedim bu dolaptaki her şeyi benle aldı birlikte ok alışverişe çıkardık yurtdışına da çıktık onu özledim dolabın önüne gidip açtım bir tişörtünü aldım bu dolabı çok fazla açmam açarsam da hemen kaparım onun kokusu gitmesin göz yaşlarım tişörte damladı tişörtü sıkıca tutup kokusunu içime çektim

-Mert bana fena yumruk attı adam aşağıda görmen lazım sen olsan gebertirdin onu biliyorum  özledim seni dedim telefonum çaldı

- Efendim Deniz

- Çağla Nursiş’i hastaneye kaldırılmış dedi