Bazen, bazı şeyler vardır ne unutulur ne de yutulur. Kalbinizin içinde yanan ateşi düşüncelerinizle kontrol edemeyip ne kadar daha çok harlarsanız sönmesi çok daha zor olacaktır.
Kızım Aybikem! Annem bana seslendi. Üzerimde en sevdiğim elbisem, elimde ayıcığım, ayağımda çamura bulanmış beyaz çoraplarım vardı. Kızım hadi evimize gel. Karanlığa gömülü dar sokaklarda koşuyordum. Anne gel burdayım al beni çok korkuyorum. Sokak lambasının loş ışığında kaybolmuş gibiyim. Nereye gittiğimi bilmeden evimin yolunu kaybetmişçesine koşuyordum. Kızım gel burdayım. Anne eve gelmek istiyorum. Az ileride sokağın çıkışına vardım işte evimiz oradaydı. Tam evime doğru koşuyordum Annem arkamdan seslendi. Kızım! Arkamı döndüm anneme bakmak için ama annem orada yoktu. Yüzümü evime doğru döndüğümde evim yanıyordu. Gözlerimin önünde yanıyordu. Anne çok korkuyorum. Gel beni al anne. Anne...
Aniden yataktan doğruldum.Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Soğuk terler döküyordum. Elim ayağım titriyordu. Nefes alışverişlerim çok hızlıydı. Yatağıma bitişik hemen sağ tarafında küçük masanın üzerinde su vardı. Bardağa su doldurup içmeye başladım. Kendimde değildim. Biraz nefes alışverişlerim, düzene girdikten sonra duşa girmeye karar verdim. Buz gibi suyun altında öylece otuyordum. Birden gözyaşlarım süzülüverdi . Ardı arkası kesilmeyen gözyaşlarım suyun arasında kaybolup gidiyorudu. Ben sizi çok özledim annem, babam.
***
Ne kadar suyun altında öylece kaldım, bilmiyorum.
Üzerime bişiler giyindikten sonra kendimi dışarıya attım. Yolun beni götürdüğü yere gitmek istiyordum. Annem ve babamın yanına...Mezarlığa gelmiştim. Annem ve babam yanyana uzanıyorlardı öyle. İkisinin ortasında oturdum. Ağlamaklı bir şekilde:
-Annem. Babam. Ben geldim. Sizi çok özledim. Keşke hep yanımda olsanız. Bakın size çiçek getirdim. Çiçekleri toprağa doğru götürdüm. Çiçekleri toprağa ektim. Annem ve babamın toprağına sarılarak öylece bir süre kaldım.
Arkamdan birisi bana dokundu.
- İyimisiniz. Dedi.
Arkamı dönüp baktığımda şaşkınlığımdan konuşamadım bu oydu. Eren Arguncu. Kalbimdeki öfke birden fırtınaya dönüştü.
-İyiyim veya değilim sizi ilgilendirmez. Dedim.
-Tamam sakin olun sadece bir soruydu. Dedi.
Sakinleşmeye çalıştım.
- Sen benimi takip ediyorsun. Dedim.
-Hayır neden takip edeyim sizi tanımıyorum bile.
-Annemi ziyarete gelmiştim. Dedi.
Annesi ölmüşmüydü? Diye düşünüyordum. Gözlerim yere bakıyordu.
- Başın sağolsun diyebilim.
-Sağol. Seninde başın sağolsun. Dedi.
O an gülmek istedim kendimi zor tuttum. Ne de olsa babasının öldürdüğünü bilmiyordu. Ortamda bir sessizlik oluştu. Sessizliği ilk o bozdu.
-Rahatlamak kahve içmek istermisin şu ileride bir cafe var.
İçimden her ne kadar hayır olmaz desemde,
-Tamam olur. Dedim.
Açık hava manzarası denize karşı olan cafedeki bir masaya oturduk. Kahve siparişi verdikten sonra kendini tanıttı.
-Ben Eren Arguncu. Dedi.
İşte o lanet adamın soyadını taşıyan veliahtı.
-Ben Aybike. Dedim.
Gülümsedi.
- Soyadın yok mu?
İçimden sanane oğlum nikahına mı alacan diyip düşünürken konuştum.
-Soyadımın bir önemi yok dedim.
Gözlermin içine öylece baktı.
Sen o geçen gece davetteki kız değilmisin? Dedi.
Tam cevap verecektimki O sırada kahvelerimiz geldi. Sadece onay verircesine kafa sallaybildim. Kahvemden bir yudum aldım.
- Anlaşılan hayatından konuşmayı sevmiyorsun.
Gülümsedi. Onu izliyordum. Çok güzel gülümsüyordu.
-Konuşalacak bir hayatım yok dedim.
Sonra yine sustuk. Ben kafamı yana çevirip manzarayı izliyordum. Telefonuma mesaj geldi.
Taner-sms: Nerdesin sen? Evde yoksun. Hemen eve gel kapıda bekliyorum acil.
Ben-sms: tamam. yazdım.
-Benim acil işim çıktı kalkmak gerekiyor. Teşekkür ederim kahve için. Dedim.
Hoşça kal demesine izin vermeden oradan ayrıldım.
⏳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Ucunda
Roman pour AdolescentsSahi gerçek adaleti kim sağlar? 🌿Terazinin hangi kefesi ağır gelir? İntikam mı?🔥 Aşk mı?❤️ 👉👉Konu veya içerik ile ilgili değil yazım ve noktalama yanlışlarını düzenledim. Bu yüzden güncelledim. 👈👈 Dikkat!!! Değerlendirme adına yorumlarınızı be...