Telefonumun sesiyle uyandım. Kimin aradığına bakmak için sehpadan aldım. Mert arıyordu.
Ben -Alo.
Mert -Günaydın.
Ben -Günaydın.
Mert -Daha kalkmadınmı? Yeni uyanmış gibi konuşuyorsun. Derse geç kalacaksın.
Ben -Saat kaç ki?
Mert -07:25.
Ben -Oha. Benim alarmım niye çalmamış ya.
Mert -Dün uyudun kurmayı unutmuşsunudur.
Ben -Evet ondandır. Şey ben kalkıyorum. Sonra görüşürüz derse geç kalacam.
Mert -Ha bende gelecem bu arada seninle, onun için aramıştım.
Ben -Niye?
Mert -Seni bırakacam işte.
Ben -Tamam sonra konuşuruz. Bay bay.
Mert -Bay bay.
Telefonu kapatıp hızla yatağımdan kalktım. Koşarak banyoya girdim. El yüzümü yıkadıkdan sonra odama geçtim ve yatağımı toplayıp gardırobumdan üstüme bir şeyler seçtim. Mert niye geliyor hala anlamdım ama konuşucam.
Üstümü giynip saçlarımı dağınık topuz yaptım. Klassik saç modelim tabi. Siyah çantamı ve telefonumu alıp odamdan çıktım. Salona geçtiğimde kızlar kahvaltı hazırlıyolardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kızlar -Günaydın.
Ben -Günaydın. Olum bende varım evde beni niye uyandırmadınız.
Yeliz -Kızım sen hastasın diye uyandırmadık. Okula gideceğini düşünmedim.
Ben -Yok gidicem ya. Sonra disiplinle falan uğraşamam.
Nazlı -Çok güzel olmuşun mall. Kıskandım ama.
Ben -Mal sesnin ya. Aa hem seviyo hem dövüyo.
Melek -Tamam hadi kızlar kahvaltıya oturalım.
Hepimiz kahvaltıyı yaptıkdan sonra son işlerimizide hall edip çantamızı aldık. Kapının önünde ayakkabılarımızı giyniyorduk. Kapı çaldı.
