SALINCAK

9. Bölüm|Karaoke

Arkadaşlar😢

Size bi haberim var😞

BU tatlı, ponçik, sevilesi yazarınız artık çocuk değil😭🤧

Bugün 2 Aralık 2020. Benim doğum günüm ve artık 18 oldum.

İçim parçalanıyo 😞😢😭🤧

Neden çocuk olmak için yaş sınırlaması getirmişler ki?🤪🤪🤪🤪🤪 NEDEEEENNNNNN? 😭😭😭😭😭

Aranızda beni 18'e girmenin kötü bi şey olmadığına inandıracak biri varsa LÜTFEN inandırsın. 🤧🤧

Bu arada doğum gününde bölüm atan yazarları sevelim, istekleri doğrultusunda yorum yapalım lütfen. 💙🐻🐼

🐻🐻🐻🐻🐻🐻🐻🐻🐻

Zera'dan...

"Zera. Hadi uyan kızım." Duyduğum sesle yavaşça gözlerimi açtım. Biraz kırpıştırıp ovaladıktan sonra daha net görmeye başlamıştım. Annemin yüzü tam karşımdaydı. Başımı hareket ettirdiğimde giren acıyla inlemem bir oldu. Nerde olduğumu anlamak için gözlerimi yavaşça etrafta gezdirdim. Oturma odasında film izlerken uyuyakalmışım. Yerde oturup başımı koltuğa yasladığım için de boynum tutulmuştu. Gözlerimi annemin gözlerine dikip "Günaydın Toprak Sultan!" dedim. Gözlerini devirip bana baktı.

"Ne günaydını kızım? Akşam oldu, akşam. Hadi kalk yemek yiyeceğiz." dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp boynumu hareket ettirmemeye çalışarak ayağa kalktım. Elimi boynuma atıp biraz ovaladım. Ama ne fayda? Hiçbir işe yaramadı. Senin suçun canısı. Ben sana demiştim uyursun diye. Sen sussana bi uyuz içses! Hayırdır? Hüsamettin'e n'oldu? Çöpe düştü! Tövbe ya!

Hüso'yla tartışmam bitince tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonra da mutfağa inip masaya oturdum. Herkes yemeğe başlamıştı. "Afiyet olsun." deyip ben de başladım. Bir yandan yemeğimi yerken bir yandan da uyumanın verdiği mayhoşlukla konuşulanları anlamaya çalışıyordum.

"Baba, anne, ben yarın akşam karaokeye gideceğim." Ne!?

"Kiminle? Ben deee..." deyip abimin gözlerine yavru kedi bakışlarımı gönderdim. Gözlerini devirdi. Ardından da kısıp düşünüyormuş gibi bir yüz ifadesi takındı. Ben hala aynı şekilde bakmaya devam ederken en sonunda gözlerini bana çevirdi.

"İyi, tamam, gel. "dedi. Sevinçle yerimden kalkıp zıpladım ve abimin yanağına en kocamanından bir öpücük kondurdum.

"Sen bi tanesin aabimm. "deyip yerime geçtim.

"Beni rahatsız etmeyeceksin." dediğinde hızla başımı aşağı yukarı salladım. Sallamamla beraber boynum yine acıdı ve istemsizce yine inledim. Elim boynuma gitti ve ovaladım. Annem başını hemen bana çevirdi.

"Öyle uyursan olacak bu." deyip kızgınca bakmaya devam ederken ekledi. "Yemekten sonra masaj yapayım sana." Güzel annem yağğ, kıyamazmış da bana. Yüzüme en tatlı gülümsememi yerleştirip annemin de yanağından kocaman öptüm. Ardından abime döndüm.

"Abii, arkadaşlarım da gelsin miii?"

"Kız senin de ne bitmek bilmeyen isteklerin var. Gelsinler hadi." dedi. Sevinçle gülümsedim. Yemeğimi bitirdikten sonra odama çıkıp telefonumu aramaya başladım. Bulamayınca oturma odasına bakmak için kapıya yöneldim. Tam kapıdan çıkacakken annem elinde telefonum ve merhem tarzı bi' şeyle geldi.

" Telefonunu niye ortalığa bırakıyorsun kuzum?" deyip uzattı. Telefonumu elime alıp yatağımın yanına, yere bağdaş kurup oturdum. Annem de arkama oturdu ve omuzlarımla boynuma merhem sürüp masaj yapmaya başladı. Tikim vardı ama şuan bunu dert edemeyecek kadar acı çekiyordum. O yüzden elimden geldiğince dayanmaya çalıştım.