*ten*

304 23 7
                                    

Medya: Furkan Korkmaz 🕶️

      İyi Okumalar ❤️

Merdivenleri hızlıca inerken bir yandan da küpemi takmaya çalışıyordum.

Mutfağa girip kahvaltı eden babamı ve abimi hızlıca öpüp dışarıya çıktım.

Daha dün kanlı bıçaklı kavga etsek de ertesi güne hiç bir şey yaşanmamış gibi davranırdık abimle.

Arabaya binip yan koltukta oturan annemden anahtarı alıp arabayı çalıştırdım. İkimizde geç kalmıştık.

Aslan çoktan okula gittiğinden bugün işe annemle gidecektik.

Çalan telefonumu tutucuya yerleştirip aramayı cevapladım.

" Efendim?"

" Nerede kaldın? Konuşmaya gelen Yavuz Bilen odanda bekliyor. Ve hemen gelmezsen anlaşmadan vazgeçip gidecek gibi duruyor."

" Hemen geliyorum."

Telefonu kapatıp gaza yüklendim. Holdingin önüne gelince park etmeden çıktım. Annemi geride bırakıp güvenlik görevlisine anahtarı attım. O park ederdi.

Asansöre birkaç çalışanla beraber bende bindim. Hepsine gülümseyerek günaydın diyip kendi katımda indim.

Hızlı adımlarla odama ilerleyip kapının önünde durdum. Derin bir nefes alıp üstümü başımı düzeltip yavaşça odaya girdim.

" Merhaba Yavuz Bey. Beklettiğim için kusura bakmayın. Halledilicek işlerim vardı ve biraz uzun sürdüler."

Masama geçip koltuğuma oturduğumda gülümsedim.

" Kahve?"

" O kadar bekledim Elisa Hanım. Bir şekerli kahvenizi içmeyi bende isterim."

Cevabı üzerine gülümseyerek kafamı sallayıp Nalan'a telefon açıp iki şekerli kahve getirmesini istedim. Telefonu kapatıp Yavuz Bey'e döndüm.

" O hâlde kahvelerimiz gelince iş konuşmaya başlarız Yavuz Bey. "

~~~

" Tekrar görüşmek üzere Yavuz Bey. "

" Bundan sonra sık sık görüşeceğiz Elisa Hanım."

Yavuz Bey odamdan çıkarken kendimi rahat sandalyeme bıraktım.

Önümde ki bir kaç kağıdı okuyup imzalarken telefonuma mesaj geldi.

Abi Tansoy : Elisa çıkınca ara beni. Doğuş ve eşi bizi yemeğe davet etti.

Abime cevap vermeyip işlerime döndüm.

Uzun süren evrak işlerinden sonra doğrulup belimi kütletip boynumu ovaladım. Bir gün kambur kalacaktım bu evraklar yüzünden.

Önümde ki son evrakları da hallettiklerimin üstüne koyup bir yığın evrağı kucağıma aldım.

Kapımı elimdekilerden dolayı zar zor açıp yana döndüm ve Nalan'ın masasına pat diye bıraktım.

" Bunlar da bitti. Ulan bir daha bu kadar biriktirenin yüzüne tükürsünler! Belim çıktı kaç saattir hepsini imzalicam diye."

" Valla Elis benim sorunum değil. Sana her gün söyledim hallet diye sen geçiştirdin."

" Kes Nalanoviç. Boş yapma kahve yap da odama gel. Dedikodu yapalım. "

" Halledip geliyorum. "

" Dur! "

" Ne var Elisa? "

" Maaşları yatırdın mı? "

L*O*V*E YOURSELF~Cedi OsmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin