*fourteen*

249 17 8
                                    

" Bu kaç oldu çağırmıyorsun beni kanka."

" Yahu çok hızlı gelişti herşey kankam. Ben seni çağırmazmıyım hiç!"

Eve baskın düzenleyen Furkan'ın gönlünü almaya çalışırken bir yandan da kahvemi bitirmeye çalışıyordum.

Kafasını tamam inandım dercesine sallayıp Doğuş abilerin sohbetine katıldı. Bende Erica'ya dönüp onunla konuşmaya başladım.

Aradan geçen yarım saatin ardından canım sıkıldığında yerimden kalkıp arka bahçeye çıktım. Hafif esen rüzgar tüylerimi ürpertse de aldırmayıp yavaş yavaş bahçede yürümeye başladım.

Güneşin batışından kalan kızıllıklar gökyüzünü süslerken kollarımı birbirine dolayıp manzarayı izledim bir süre.

Omuzlarıma bırakılan ceketle yan tarafa döndüğümde benim gibi durmuş gökyüzüne bakan Cedi'yi gördüm ve gülümsedim. Onun gibi tekrar başımı göğe kaldırdığımda konuştu.

" Çok güzel değil mi?"

" Evet, çok güzel."

Gülümseyerek omuzlarımda duran cekete sarındığımda burnuma dolan kokusuyla gözlerimi kapattım.

" Söyle bakalım Elisa Tansoy. Ne yaptıracaksın bana?"

İlk önce dediğini anlamadan ona baksam da sonradan yaptığımız maç ve sonucunda onlara birşey yaptıracağım aklıma geldiğinde gülümsememi bozmadan vücudumu ona döndürdüm.

" Bilemiyorum Cedi. Daha karar vermedim. Bir süre düşüneceğim. "

Bana gülümseyip kafasını salladığında aklıma gelenle tekrar konuşmaya başladım.

" Peki eğer siz kazansaydınız bana ne  yaptıracaktın ya da isteyecektin Cedi?"

Bu soruyu sormamı beklemiyor olmalı ki bir süre öylece baktı. Daha sonra elini ensesine atıp kafasını eğdi ve gülümsedi.

" Aklımda birşey vardı fakat emin değildim kabul edeceğinden. "

İçim merakla kavrulurken bir adım daha yaklaştım ona.

" Merak ediyorum. Hadi söyle."

Kafasını kaldırıp gözlerime baktığında tüm vücudum kısa süreli titredi fakat birşey belli etmeden gözlerine bakmaya devam ettim.

" Benimle yemeğe çıkmanı isteyecektim Elisa Tansoy."

Yüzüme yansıyan şaşkınlıkla ona bakarken kalbim maratona katılmış gibi durmaksızın atıyordu. Şaşkınlığımı uzun süre üstümden atamadığımdan olsa gerek gülümsemesi solmuş ve telaşla konuşmuştu.

" Saçma bir istekti boşver. Ben gideyim içeri en iyisi. "

Arkasını döndüğünde daha yeni kendime geldim ve aramızda iki üç adımlık mesafeye aldırmadan arkasından seslendim.

" Cedi!"

Biraz kırgınlık barındıran bakışları gözlerimle buluştuğunda konuşmasına izin vermeden ben konuştum yine.

" Ne isteyeceğimi buldum."

Kırgın bakışları biraz olsun merakla harmanlandığında ilgiyle bana dönüp isteğimi söylememi bekledi.

Ona doğru yürüyüp tekrar karşısına geçtim ve gülümsedim.

" Beni yemeğe çıkarmanı istiyorum Cedi Osman."

Bu sefer o şaşkınlıkla öylece kalırken gülümseyip bir tepki vermesini beklemedim ve heyecandan hafifçe titreyen bacaklarımla eve girdim.

L*O*V*E YOURSELF~Cedi OsmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin