2

1.2K 162 75
                                    

"Çok düşündüm, sana numaramı vereceğim. İhtiyacın olduğu veya kötü hissettiğin her an beni arayabilirsin."

Sabah aldığım notta yazanlar aklımda dolaşıyordu. Mesaj atıp atmama konusunda kararsız kalmıştım. En fazla ne olabilirdi ki?

Merhaba, ben Felix.
Kapıma her sabah şeker bırakan sen misin?
Kağıtta bu numara yazıyordu.

+82**********: Merhaba Yongbok!
Mesaj atmana çok sevindim.
Açıkçası buna ihtimal vermiyordum.

Sana ne diye seslenmeliyim?

+82**********: Bana Bin diyebilirsin.

Pekala Bin, beni sevdiğini söylemiştin.
Bu doğru mu?

Bin: Yalan söylediğimi mi düşündün?
Aslında yalan söyledim.

Nasıl yani?

Bin: İtiraf etmek gerekirse seni sevmiyorum.
Sana aşığım.

Bin, ne desem bilemiyorum.
Teşekkür ederim?

Bin: Bir şey demene gerek yok Yongbok.

Beni nereden tanıyorsun?

Bin: Aynı üniversitedeyiz.
Bu arada çok güzel dans ediyorsun.

Teşekkür ederim.
Utandım.

Bin: Çok tatlısın Yongbok.

Yeter, utandırma beni.
Bana neden Yongbok diyorsun?

Bin: Herkes Felix diyor.
Bir farkım olmalı diye düşündüm.
Rahatsızsan söyle lütfen.

Bir farkın var zaten.
Rahatsız değilim, öyle seslenmeye devam edebilirsin.

Bin: Nasıl bir fark?

Sonuçta her gün -sen dışında- birinden pamuk şeker almıyorum.
Bu arada, tatları cidden çok güzel.
Teşekkür ederim.

Bin: Kkkkk haklısın.
Sana her sabah getireceğim ama lütfen karnın açken yeme.
Aslında her gün yemen zararlı ama ben vermesem bile sürekli şeker tüketiyorsun.
Prova saatin gelmedi mi?

Bunu nereden biliyorsun?
Beni düşünmen iyi hissettirdi.
Fakat doğrusu beni korkutuyorsun.

Bin: Yongbok lütfen benden korkma.
En son isteyeceğim şey bile değil bu.
Sadece seni uzun zamandır tanıyorum ve hakkında bir şeyler bilmem normal değil mi?

Evet, doğru.
Üzgünüm.

Bin: Asıl ben üzgünüm.
Amacım seni korkutmak değildi.
Her neyse, derse geç kalacaksın.
Bir an önce çık evden.

Gidiyorum, görüşürüz.

Bin: Dikkatli ol lütfen.
Kendini yaralayacak bir hareket yapma.

Pekâlâ, sen de dikkat et.

Kısa sürede hazırlanarak evden çıktım. Sırt çantamı sırtıma asarken etrafa bakınıyordum. Yaklaşık 20 dakika sonra dersim vardı. Bu yüzden yürümeyi tercih ederek kulaklığımı taktım. Yolda müzik dinlemeyi seviyordum.

Bizim okulda olduğunu öğrendiğim Bin'i arayacaktım bugün. Beni izliyorsa eğer bunu fark ederdim değil mi?

Üniversite büyüktü ama fakülteler ayrıydı. Bizim fakülte müzik ve dans üzerineydi. Bu durumda dans veya müzik bölümünde olması yüksek ihtimaldi. Ama o kadar kişi içinden nasıl bulacaktım ki?

_________________

Oy verin lütfen~

Umarım beğenirsiniz!

~Maria'

Cotton Candy | ChangLix ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin