Cotton Candy | ChangLix ✔

9

"Ben izledim, konusu çok güzeldi."

Hakkında konuştuğumuz filmi izlemiş olan Jisung'a göz devirerek filmi anlatmasını dinledim. Sektördeki tüm filmleri izliyor ve olan biten her şeyi anlatıyordu. Onun yüzünden ben bir şey izleyemiyordum.

"Telefonun çalıyor Jisung."

Minho hyungun uyarmasıyla Jisung konuşmayı kesip telefonuna bakarken sandalyemde geriye yaslandım. Çok uykum vardı, çok yorgundum. Gösteriye çok az kaldığı için bir de bunun heyecanı vardı üzerimde. Güzel şeyler yapmak istiyordum. Biz sahnede olacaktık ve herkesin gözü de bizde.

"Changbin çağırıyor, yeni bir şeyler bulmuş. Gelmek ister misiniz?"

Minho hyung sevgiliyle ayağa kalkarken olası bir itişmeyi önlemek için ben de kalktım. İkisi gülerken masadaki telefonumu alarak peşlerine düştüm.

Yukarı kata çıkıp farklı bir sınıfa girdiğimizde içeri de Changbin ve onun arkadaşı vardı. Chan bana sırıtarak bakarken gözlerimi devirerek boş bir sıraya attım kendimi. Burası normal sınıftı, müzikle ilgili terimleri burada öğreniyorlardı.

"Selam Felix, nasılsın?"

Direkt olarak bana yöneltilen soru ile kafamı koyduğum sıradan kaldırmış ve ona bıkkın bir bakış atmıştım.

"Nasıl görünüyorum?"

"Yorgun ama hala güzel."

İltifatına yüzümü buruşturup Changbin'e kısa bir bakış atarak yeniden sıraya koymuştum kafamı. Changbin sinirlenmiş görünüyordu, yüzünde oldukça sert bir ifade vardı.

"Aşkım sen Felix'in yanına geç biz biraz çalışalım." Ardından gelen öpücük sesiyle gülümseyerek gözlerimi kapattım. Onlar hayatımda gördüğüm en sevimli çiftti.

•••

Gözlerimi yavaş yavaş oynatarak görüntümün netleşmesini bekledim. Nerede olduğum aklıma geldiğinde hızla kafamı kaldırdım ama kimse yoktu. Hemen yan sıramda uyuyan Changbin dışında. Ayrıca el ele tutuşuyorduk.

Gülümseyerek gözüne gelen saçlarını çektikten sonra yanağını okşamıştım. Derin uykuda gibiydi, uyanacağını sanmıyordum.

"Changbin?"

Birkaç seslenmenin ardından uyanmış ve fark etmesiyle elimi bırakmıştı. Bırakmasını istemiyordum ki.

"Burada ne yapıyoruz?"

"Biz çalışırken sen uyuyakaldın ve diğerlerinin dersi olduğu için gitmek zorundaydı. Jisung çok yorgun olduğunu söyledi ve bu yüzden yanında kaldım."

Ayağa kalkarak kollarımı havaya kaldırdım ve esnedim. Hala çok uykum vardı, eve gidince uymak istiyordum.

"Yongbok?"

"Efendim?"

"Okulun kapanış saati geçmiş, herkes çıkmış olmalı."

O kadar uyumuş muyduk cidden?

Jisung'u arayacağım sırada telefonumda ondan gelen bir mesaj olduğunu görmüştüm. Çantalarımızı aldığıı ve uyurken fotoğrafımızı çektiğini, çünkü sevimli gözüktüğümüzü yazmıştı. Gülümseyerek Jisung'un mesajının bir kısmını Changbin'e söylerken okuldan çıkmıştık.

Yolda yürürken ikimiz de sessizdik. Ama ben onunla konuşmak istiyordum. Söylediği şeylere gülmek, gözlerinde kaybolmak istiyordum.

"Geldik."

Kafamı sallayarak evime baktım. Yol çok çabuk geçmişti sanki. İçimden gelen şeyi yaparak ona bir adım attım ve kollarımı bedenine doladım. Birkaç saniye sonra o da bana sarılmıştı.

Burası çok güzeldi, ondan ayrılmak istemiyordum. Birkaç adım geriye giderek el salladım ve evime doğru yürüdüm. Yüzündeki tatlı tebessümü unutamıyordum.

•

Bin: Sadece iki hafta kaldı, nasıl hissediyorsun?

Çok heyecanlıyım.
Hem seni göreceğim, hem de o gece yapmak istediğim bir şey var.

Bin: Yapmak istediğin şey?

Changbin'e çıkma teklifi edeceğim.

Bin: Sşkşt|
Ne?
Neden?

Özür dilerim Bin.
Bunu bilen tek kişisin ve bu yüzden sana söyledim.

Bin: Ne, sorun bu değil.
Her neyse, biraz dinlen sen.

Uyuyacağım ama bir şeyi merak ediyorum.
Yaptığın şarkıyı atamaz mısın?

Bin: Hayır olmaz.
Şarkının tamamını atamam.
Ama istersen başlangıcı dinletebilirim.

Woah, cidden mi?
Bekliyorum Bin, hemen at.

Bin: ᐅ-----●------------ 0.24
Nasıl sence?

Bayıldım Bin!
Başlangıç kısmı bile harika.
Sözlerini çok merak ediyorum.

Bin: Beğenmene sevindim.
Sadece iki hafta sonra bu şarkıyı o sahnede benden duyacaksın.
Çok az kaldı.

Hatırlatma, cidden çok heyecanlıyım.

Bin: Sakin ol ve güzelce dinlen.
Bugün yine çok yoruldun.
Seni seviyorum, iyi uykular.

İyi uykular Bin.

_______________

Oy verin lütfen~

Umarım beğenirsiniz!

~Maria'