Kanada bir kaç gün önce evine gelmişti. Her ne kadar annesini yalnız bırakmak istemese de annesi ısrarcı olmuş, Kanada'yı evine yollamıştı.
Genç kız aklı annesinde, süpürgeyi aldı ve tozlanmış yerleri süpürmeye başladı. O süpürdükçe yerde olan tozlar havaya kalkıyor, küçük bir bulut oluşturuyorlardı.
Genç kızın tozlara alerjisi olduğu için hapşurmaya başladı. Odada ki sessizliği şimdi Kanada'nın hapşurukları bozuyordu. Kanada, yavaşça elinde ki süpürgeyi bıraktı ve masasının üstünde duran su şişesinden biraz su içti.
Kendisini iyi hissettiğinde tekrardan süpürgeyi aldı ve temizlemeye devam etti.
Dışarısı çok güzel bir sonbahar havasıydı, ülkesinde kış çok erken geldiği için ağaçların sararıp, yaprakların döküldüğü, çiftlerin el ele tutuşup yapraklara basmasını izlediği sonbahar ayı nadiren görülürdü.
Kanada kendi kendine gördüğü yüzlerce çifti düşünerek gülmeye başladı. Kendisi bir aşk kadını değildi, ama insanların bu tatlı hallerini oldu olası çok sevmişti.
Annesinden aldığı bir çok aşk hikayesi geldi aklına. Hepsini çok sevmişti, bazılarında ağlamış, bazılarında ise gülerek okumuştu. Küçüklükten beri aşk hikayelerini, dizilerini vb. şeyleri severdi. Ona göre çok tatlıydı.
Genç kızın yüzünde samimilik dolu bir gülümseme belirdi, süpürgesi ile işi bittiğinde raf ve camlarda ki tozları almak için bir bez aldı. Evinde çok fazla raf seven birisi olduğu için belinin biraz ağrıyacağını tahmin etmişti. Ama bugün bir Birleşmiş Milletler toplantısı vardı. O yüzden kendini zorlamamak için erişebildiği rafların tozunu aldı sadece.
Bir dakika. Az önce Birleşmiş Milletler toplantısından mı bahsettik? Genç kızın gözleri hemen koskocaman bir şekilde açıldı.
Bezi masaya doğru yavaşça attı ve koltuktan telefonunu aldı. Telefonunun kilidini açtıktan sonra direk Amerika'yı aradı.
"Alo abi?"
"Efendim Kanada?"
"Bugün olan Birleşmiş Milletler toplantısı saat kaçta?"
"Saat 15.30 da başlıyor, gelmen için bir buçuk saatin var."
"Peki toplantı senin orada mı?"
"Evet."
"Tamam görüşürüz abi."
"Görüşürüz Kanada."
Kanada telefonu kapattıktan hemen sonra koşarak odasına çıktı. Hemen üstüne toplantı kıyafetlerini giydi ve saçlarını taradı. İyi göründüğünden emin olduktan sonra koşarak dışarı çıktı ve Amerika'ya gitmeye başladı...
-Devam Edecek-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
『HOPE』 〔Countryhumans〕 【Türkçe】 ~Countries of Dreams~
General FictionHope, Countries of Dreams serisinin ilk kitabıdır. Dikkat❗ Ben hayatta ki en önemli işi ders çalışmak olan bir yazarım. Zırt pırt yb atamayabilirim. Umarım okurken eğlenirsiniz.. İyi okumalar canlarım~