Ben Jeanine.Savaşın etkisi sanıldığı gibi sadece büyük şehirlerde görülmedi.Doğduğum andan itibaren acımasız bir gerçekle büyütüldüm:"Sen de köle olacaksın."
Toplama gününde beni alacaklar ve beynimi yıkayıp kendi askerleri,silahları haline getireceklerdi.Kendi halkıma karşı savaşıp,ölümlerinden güç alıp beslenmemi sağlayacaklardı.Eğitmenim ne dediyse onu yapacak,onun gibi olmak isteyecek,ona itaat edecektim.Beni canlı ama beyni olmayan bir bomba yapacaklardı.Babamı tanımasam da onun gibi baş kaldıracağımı biliyordum.Onu hiç görmesem de yüzümü,gücümü ondan aldığımı biliyordum.
Birçok şeyin de farkındaydım.Benim damarlarımda babamın kanı akıyordu ve pes etmeyi hiç ama hiç düşünmüyordum.Bir yolunu bulacaktım.Bir yolunu bulacak ve duvarlarımı asla yıkmayacak,gerekirse o duvarlar yüzünden,o duvarların enkazı altında ölecektim.Bundan emindim.
Bilmediğim birşey daha vardı.Bu sorunun cevabı beni ya yok edecek,o duvarların altında en azından nefretle ezilmemi sağlayacaktı yada hiçliğin ortasında daha beter bir hale gelip,zavallı olacaktım.Her zaman kararlı,pes etmeyen ve buz gibi olan ben ilk defa tökezliyordum.Mavi gözlerin etkisini yüzümde,her zerremde hissediyordum.
Erebus bana ne yapıyordu? Peki ya ben Erebus'la ne yapacaktım? Bilmiyordum.Bildiğim tek şey aynı karakterim gibi buz mavisi gözlerin sonum olacağıydı.
Yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz arkadaşlar.Fikirlerinizi bildirip mutlaka oy verin.Şimdiden teşekkürler :)
-Özge Öztürk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSİZ
Teen FictionBir çift mavi göz size ne ifade ediyor? Acı,umut,pişmanlık,aşk,heyecan? Jeanine için hiçbir şey ifade etmeyen o gözler,artık yıkımı sembolize ediyordu. Ya sonra? Yıkımdan geriye ne kalacaktı? Öfke ve hayal kırıklığımı? Hayır. Sadece hissizlik.